Uzman Psikolojik Danışman Şura Saka konu hakkında önemli bilgiler verdi.
Yaşam eşinizle, çocuklarınızla, arkadaşlarınızla kısacası çevrenizdekilerle iletişim kurma sanatıdır. Kendinizi ne kadar iyi anlatabilir ve karşı taraftan ne kadar iyi anlaşılırsanız yaşamda isteklerinizin karşılanması, sorunlarının çözümü daha olası hale gelir. Etkili iletişim kurmak için çeşitli becerileri edinebilmek (dinleme, empati vb) ve sıklıkla yapılan hatalardan kaçınmak önemlidir. “Peki nedir bu sıklıkla yapılan hatalar ? Acaba ben de yapıyor olabilir miyim ?” diyorsanız bunlara göz atmak sizin için faydalı olabilir.
İletişim hatalarından en sık olanı varsayımlarda bulunmaktır. Bu varsayımlardan biri başkalarının sizin ihtiyaçlarınızı siz söylemeden bileceğini düşünmenizdir. Bu durum
beklentiler karşılanmadığında çoğunlukla hayal kırıklığıyla sonuçlanır. Oysaki herkesin zihni farklıdır. Karşınızdaki kişi ilişkide ihtiyaçlarınız konusunda sizin yerinize düşünüp karar veremez. Buna çok istekli olsa bile bunu bütünüyle başarabilmesi oldukça zordur. Kişilere beklentilerinizi iletmek sizin sorumluluğunuzdadır. Beklentileri gerçekleştirip
gerçekleştirmemek de onların kararıdır. Benzer şekilde başkalarının fikirleri hakkında onlara sormadan yargıda bulunmak yerine (Bana söylemese de biliyorum, bana kırgın vb.) bu kişiye ne düşündüğünü sorarak gerçekliği öğrenebilirsiniz.
İletişim hatalarından bir diğeri ise size anlatılan bir sorun olduğunda sizin kişiye ihtiyacını sormadan nasihat vermeniz veya kişinin sorununu çözmenizdir. Bu durum kişinin talebinin “sorunun çözülmesi” olduğunu varsaymaktan kaynaklanmaktadır. Oysaki bazen kişiler sadece duygularına eşlik edilmesini isteyebilir. İhtiyacı anlamak “Sana nasıl yardımcı olabilirim ?” sorusunu sormakla mümkündür. Örneğin; çocuğunuz derslerin zorluğundan yakınabilir. Ona “Haftada şu kadar çalışırsan, şu kaynaklara bakarsan sınavları daha kolay atlatabilirsin.” demek yerine “Evet, bazen konulara çalışmak, sürekli soru çözmek çok yorucu olabiliyor.” diyebilirsiniz.
İletişim hatalarından bir diğeri çatışmalardan kaçınmaktır. Bu şekilde karşınızdaki kişinin sorun hakkında bilgisi olmaz ve sorun daha da büyüyebilir. Kişiler bazen hislerini ve ihtiyaçlarını söylediğinde karşı tarafın incinmesinden korkabilir. Birine sizi incittiğini söylediğinizde bu kişinin sizi incittiğini fark ettiği için incinmesi, bu duyguyla baş etmesi onun sorumluluğundadır. Bunun yanı sıra sorumluluk almamak, verilen zararla ilgili özür dilememek de bağlara zarar veren hatalardandır.
İlişkilerde yapılan başka bir hata eleştiride bulunmaktır. Eleştiride bulunmak, bir rahatsızlığı dile getirmekten ziyade sorunu karşınızdakinin kişiliğine atfetmek anlamına gelir. Mesela gece geç saatte telefonunu açmayan eşinize “Sen zaten çok sorumsuzsun. Beni hiç düşünmüyorsun, bencilin tekisin.” dediğinizde eleştiride bulunmuş olursunuz. Böyle bir “sen dili” cümlesi kurmak yerine duygularınızı ve ihtiyaçlarınızı belirttiğiniz bir “ben dili” cümlesi kullanmak sağlıklı iletişim kurmanızda size faydalı olabilir. Örneğin; “Gece geç saatte telefonu açmadığında, çok korktum. Başına kötü bir şey geldiğini düşündüm. Böyle bir durumda birbirimizden haber alalım isterim.” diyebilirsiniz.
Hatalardan bir başkası ise aşağılamadır. Aşağılama, birinin diğerini küçümsemesi, alay etmesidir. Mesela; yakınınızı bir konuda uyardığınız halde hata yaptığında “Ben demiştim” dediğinizde, heyecanla bir konuyu anlatan bir çocuğa “Çok bilmiş” dediğinizde, bazı hassasiyetlerini belirten kişilere “Ne kadar alıngansın, duyar kastın” dediğinizde aşağılamada bulunmuş olursunuz. Bunun yerine karşınızdaki kişiye takdir ve ilginizi gösterebilirsiniz. Sizin dediğinizden farklı bir yol deneyen ve hata yapan yakınınıza “Üzgünsün, denedin ve olmadı. Başka bir zaman olacağına inanıyorum ” diyerek yanında olduğunuzu belirtebilirsiniz. “Çok bilmiş” dediğiniz çocuğa “Bunları bu yaşta nasıl öğrendin? Heyecanını görebiliyorum, bu gerçekten etkileyici” diyebilirsiniz. “Duyar kastın” dediğiniz kişiye “Bu konu senin için gerçekten önemli. Bunun farkında değildim. Bundan sonra daha dikkatli olacağım.” diyerek bağlarınızı koruyabilirsiniz.
Hatalardan bir diğeri ise sürekli savunma halinde olmaktır. Bu durum iletişimi tıkayan sorunun bir nevi görmezden gelinmesine ve çatışmanın büyümesine neden olabilir. Savunma halinde olduğunuzu eleştiriye karşı sorumluluk almaktansa; kendinizi korumak için çeşitli nedenler öne sürdüğünüzde görebilirsiniz. Örneğin; yoğunluğunuzdan kaynaklı önemli bir bileti almayı unuttuğunuzda yakın arkadaşınız size “Ne kadar sorumsuzsun, senin yüzünden tatil daha kısa sürecek.” diyebilir. Buna karşılık siz “Evet ama çok yoğunum. Neden bana hatırlatmadın? Sen neden bileti almadın?” derseniz savunmacı bir tavır takınmış olursunuz. Böyle bir iletişim hatası yapmak yerine sorumluluğunuzu üstlenerek duygularınızı belirtebilirsiniz. “Hay aksi unutmuşum. Bugünün çok yoğun olacağını biliyordum. Keşke öncesinde senden rica etseydim. Benim hatam, hemen alıyorum.” veya “Çok üzgünüm, tatil kısaldığı için öfkelenmiş olmalısın. Bunu telafi edebilmemin bir yolu var mı?” diyebilirsiniz.
Başka bir iletişim hatası da duvar örmedir. Duvar örmek iletişimden kaçınma, konuşmama, kişinin kendini kapatmasıdır. Kişi sorunları konuşmak yerine, dikkat dağıtıcı şekilde davranarak ya da meşgul olduğunu söyleyerek duvar örebilir. Duvar örme davranışı kişinin çatışma anındaki duygularını yoğunluğunu tolere edememesinden kaynaklanabilir. Duygu yoğunluğu yüksek olan bir çatışmada ara vermek duvar örmekten daha işlevsel bir yol olabilir. “Şuan sağlıklı düşünemeyecek kadar öfkeliyim. Ara verip bu konuyu sonra konuşsak olur mu? Sakinleştikten sonra bu konuyu çözmek böylece daha kolay olur.” diyebilirsiniz. Böylece daha güvende hissettiğiniz bir zamanda ihtiyaçlarınız hakkında konuşabilirsiniz.
Uzman Psikolojik Danışman Şura Saka,'' İletişimlerde ne kadar kaçınılsa da yukarıda bahsedilen iletişim hatalarını yapmak olasıdır. Önemli olan kişilerin iletişim kurma ve hatalarını telafi etme isteğidir. Tüm bu hatalara baktığınız halde iletişimlerinizde hala yanlış giden şeyin ne olduğunu anlayamıyorsanız psikolojik destek alabilir, kendinizi ve iletişim şekillerinizi keşfedebilirsiniz.'' dedi.
(Haber Merkezi)
ABDULVAHİT GÜRASLAN