Bireyin insan olarak yaratılmış olmaktan doğan haklarına evrensel ifade ile insan hakları kavramı izafe edilebilir. Tüm insanlar hak, saygınlık ve yaşamsal anlamda eşit ve özgür olarak doğarlar. Ulus, ırk, etnik köken, din, dil ve cinsiyet ayrımı gözetmeden bütün insanların yaşama dair tüm haklarını kullanmada eşit olması, insan hakların temel ilkesidir. Demokrasinin varlığı ve hukukun üstünlüğü dil, din, ırk, cinsiyet, milliyet ve sosyal statü gibi farklılıklara bakılmaksızın herkese eşit uygulanmasıdır. Hülasa, insana insan gibi muamele etmektir, insan hakları. Günümüz toplumlarında yazılı metinlerde hukuken temel hak ve hürriyetlerin kullanımına dair mükemmel ifadeler yer almakta olsa da pratikte çok farklı uygulamalar olduğu inkarı kabil olmayan gerçektir. Asıl olan temel hak ve hürriyetlerin kanun kitaplarına yazılmasından ziyade, pratikte hayat tarzına dönüştürülerek uygulanması, özümsenmesi ve bu hakların yargı güvencesi altına alınması gerekir. Din ve vicdan hürriyeti, düşünce ve ifade etme hürriyeti ayrıştırma, ötekileştirme, şiddet içermediği müddetçe toplumsal mutabakata mutlak katkı sağlayacak etkenler olduğu göz ardı edilemez. Yaşama hürriyeti, temel hak ve hürriyetler bahsinde şüphesiz ki ilk başta gelir. İlk başta gelmesi de gerekir. İnsan açısından bu hürriyet en önemli hürriyetlerden olup, başkasına devredilemez. Yaşama hürriyeti en kutsal hürriyettir. Diğer hürriyetlerin varlığı ancak yaşama hürriyeti ile hayat bulur. İnsana atfedilen tüm hürriyetlerin vücut bulması, yaşama hürriyetiyle şekillenir. İnsanın varlığını sürdürebilmesinde elzem olan en önemli değer yaşama hürriyetidir. Tarih boyunca temel hak ve hürriyetler açısından çok acı mücadeleler verilmiş ve halende ciddi anlamda günümüzde de bu mücadeleler devam etmektedir. Bu konuda tarihi çıkarsamalar ile günümüzde gelinen noktayı yeterli görmek elbette mümkün değil. Bu asırda hala insanlığın önemli problemlerinden biri olarak yaşama hürriyeti yerini muhafaza etmektedir. İnsanlar yaşamlarını idame ettirebilmeleri adına halen birçok tehdit ve sıkıntılara maruz kalmaktadır. Yaşamak, evrensel barışı ve huzuru sağlamak için en önemli unsurlardandır. Bir insanı öldürmenin insanlığı öldürmek gibi değerlendirilmesi yaşama hürriyetinin ne kadar önemli olduğunu vurgulamaktadır. Bireyin kişisel hayatı, aynı zamanda dokunulmazlığı olarak da açıklanabilecek olan yaşama hürriyeti, hem temel hak ve hürriyetlerin hem de düşünce ve ifade hürriyetinin vazgeçilmez unsurudur.
Yazarlar
Yayınlanma: 21 Mayıs 2019 - 15:21
Hürriyet
Bireyin insan olarak yaratılmış olmaktan doğan haklarına evrensel ifade ile insan hakları kavramı izafe edilebilir
Yazarlar
21 Mayıs 2019 - 15:21