İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İHBİR), hububat sektörü ocak-mayıs dönemi ihracat rakamlarını açıkladı. Türk hububat sektörü, ihracatta yukarı yönlü ivmesini devam ettirdi. Buna göre; İHBİR’in mayıs ayı ihracatı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 8,50 artışla 328,7 milyon dolara çıkarken; ilk 5 aylık ihracat yüzde 6,6 artışla 1,5 milyar dolara ulaştı. Hububat sektörünün Türkiye geneli mayıs ayı ihracatı ise, geçen yılın aynı ayına oranla yüzde 13,8 artışla 1 milyar 66 milyon dolara ulaşırken, Türkiye geneli ocak-mayıs dönemi ihracatı yüzde 7,26 artarak 5,05 milyar dolara ulaştı.
İHBİR’DE EN FAZLA İHRACAT ABD’YE
Türkiye genelinde, mayıs ayında en çok ihracat gerçekleştirilen ilk üç ülke sırasıyla Irak, ABD ve Cezayir olurken; İHBİR’in mayıs ayında en çok ihracat gerçekleştirdiği ilk üç ülke ise sırasıyla ABD, Irak ve Birleşik Krallık oldu. Mal grupları olarak bakıldığında, en fazla ihracat; pastacılık ürünlerinde görülürken, değirmencilik ürünleri ikinci sırada, bitkisel yağlar ise üçüncü sırada yer aldı.
MALİYET ARTIŞLARI REKABETİ ZORLUYOR
Açıklanan rakamları değerlendiren İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İHBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Kazım Taycı; özellikle maliyet artışlarından kaynaklı fiyat tutturamamanın rekabet şansını gün geçtikçe daha fazla zora soktuğunu belirtti. Hububat ve bakliyattaki ihracat artışının hedef ve beklentilerin çok altında olduğuna dikkat çeken Taycı; “Halihazırda ihracatımızdaki artışının en büyük sebepleri; pazar çeşitliliğimiz. Tüm üreticilerimiz ile pandemiden bu yana her türlü ihracat ve her türlü satış aktivitesini iyi değerlendirmekteyiz. Bütün fuarlara, satın alma heyetlerine, sektörel ziyaretlere, düzenli pazar ve müşteri araştırmalarına sektör olarak hiç kopmaksızın devam ettik. İhracatımızın artması ve ülkemize döviz kazandırmak için üretici ihracatçı olarak var gücümüzle çalışmalarımıza devam ediyoruz.” dedi.
BÜYÜMEYE EN BÜYÜK KATKI İHRACATTAN
Ham maddenin, çalışan ve enerji giderlerinin, lojistik maliyetleri karşısında enflasyonla aynı seviyede olmayan kur seviyesinin maliyetlerde çok yüksek artışların yaşanmasına yol açtığını belirten Taycı, “Kar marjlarımızda düşüşler yaşadığımız için bunu fiyatlarımıza yansıtmak zorunda kaldık. Mevcut pazarlarımızda en büyük avantajımız olan iyi kalite ve uygun fiyat avantajımızı kaybetmeye başladığımız için rekabet etmekte zorlanmaya ve ihracatta düşüş sinyalleri almaya başladık. Ülkemizin büyümesindeki en büyük katkı ihracattan geliyor. “Made in Türkiye” algısını dünya marketleri ve raflarında oturtmuşken mevcut pazarlarda etkinliğimizi kaybetmemek ve yeni pazarlarda yer almak için otoriteden; üretici ihracatçı için uzun vadeli ve düşük faizli özel ihracat kredisi desteği, SGK prim desteği, elektrikle enerji maliyetleri için özel vergilerin uygulanması gibi teşvik ve destekler talep etmekteyiz. Yapılacak her türlü destek, mevcut pazardaki varlığımızı korumamıza büyük olanak sağlayacaktır.” ifadelerini kullandı.
(Haber Merkezi)
ABDULVAHİT GÜRASLAN