Hep derler ya “Her son yeni bir başlangıçtır.” diye, gerçekten de öyle.. Dostluklar bitiyor, ortaklıklar bitiyor, aşklar bitiyor… Yeni dostlar çıkıyor karşımıza, yeni ortaklıklar, yeni aşklarla karşılaşıyoruz.. Her seferinde korkuyoruz, öncekilerin sonundan dolayı; ama bu korkunun bize iyi gelmediğini genelde geç anlıyoruz.. Belki de yaşadıklarımıza kızıyor, ağlıyor, öfkeleniyor ve küfrediyoruz.. Bir daha hiç bir şey yolunda gitmeyecekmiş gibi hissediyoruz ve adımlarımız hep tedirgin, hep ürkek bir hale geliyor.. Peki soralım kendimize, gerçekten böyle olması mı gerekiyor?
Bilgenin de dediği gibi, kızıp küfrettiğimiz, düşündükçe ağladığımız yaşantılar, bizim gerektiği gibi güçlü ve tecrübeli bir insan olmamızı sağlıyor.. Bizim tek yapmamız gerekense öğrenmek,ürkek davranmak ya da kendimizi soyutlamak değil.. Hem kim bilir, belki de biz kendimizi soyutladığımızda, o deyişteki yeni başlangıcı kaçırıyoruzdur farkında olmadan, haksız mıyım?
Kötü yaşantıların da üzüntüsünü yaşamak lazım elbet, ama zamanı geldiğinde de kafasını kaldırıp dimdik ayakta durabilmeli insan.. Dostlar, arkadaşlar, yeni bir birliktelik, yeni bir hobi… Bu saydıklarım ayağa kalkmamızı sağlayacak en önemli etmenler..
Bilgenin de dediği gibi, kızıp küfrettiğimiz, düşündükçe ağladığımız yaşantılar, bizim gerektiği gibi güçlü ve tecrübeli bir insan olmamızı sağlıyor.. Bizim tek yapmamız gerekense öğrenmek,ürkek davranmak ya da kendimizi soyutlamak değil.. Hem kim bilir, belki de biz kendimizi soyutladığımızda, o deyişteki yeni başlangıcı kaçırıyoruzdur farkında olmadan, haksız mıyım?
Kötü yaşantıların da üzüntüsünü yaşamak lazım elbet, ama zamanı geldiğinde de kafasını kaldırıp dimdik ayakta durabilmeli insan.. Dostlar, arkadaşlar, yeni bir birliktelik, yeni bir hobi… Bu saydıklarım ayağa kalkmamızı sağlayacak en önemli etmenler..