Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Bedri Gültekin, Hatay Gazeteciler Cemiyetini ziyaret etti.Gültekin ziyaretinde yaptığı konuşmasında şu ifadelere yer verdi;
ABD, PKK’ya iki aydan bu yana 700 Tır’ın üzerinde ağır silah verdi, vermeye devam ediyor. Suriye’nin kuzeyinde 10 kadar askeri üs kurdu. Barzani, ABD ve İsrail’in desteği ve iteklemesiyle bağımsızlık referandumu yapacağını ilan etti,
PKK, ABD uçaklarının bombardımanla açtığı yoldan Suriye’de egemenlik alanları oluşturuyor.
Bütün bu gelişmelerin hedefi en sonunda Suriye’nin kuzeyinde açılması için çalışılan “ABD-İsrail koridoru”nu Hatay üzerinden Akdeniz’e ulaştırmaktır. Onun için 2. İsrail tuzağını en iyi gören Hatay’dır. Hataylı yurttaşlarımızdır.
Şimdi Hatay’dan bütün Türkiye’ye sesleniyoruz. Milletimiz, Türkiye’ye kurulan tuzağa, düşmanca faaliyetlere karşı ayağa kalkmalıdır!
Değerli basın mensupları,
Dünyanın hiçbir ülkesi, kendi topraklarının, başka devletler tarafından vatan bütünlüğüne yönelen terörist faaliyetlere destek üssü olarak kullanılmasına izin vermez. Birleşmiş Milletlere üye 194 ülke içinde, Türkiye dışında bu durumun örneği olan başka bir ülke yoktur.
Dünyanın hiçbir ülkesi, kendi topraklarındaki bir askeri üssün darbe karargâhı olarak kullanıldığı ortaya çıkmışken, bu üssün hiçbir şey olmamış gibi faaliyetine devam etmesine göz yumamaz.
Gene dünyanın hiçbir egemen ülkesinin hükümeti, halkının çok büyük çoğunluğu yabancı bir askeri üssün varlığına karşı ise bunu görmezden gelemez.
İncirlik: Türkiye’ye karşı yıkıcı ve bölücü faaliyetin merkezi
Bütün bu gariplikler Türkiye’de yaşanmaktadır.
ABD Türkiye’de bölücü faaliyet yürüten, binlerce insanımızın ölümünden sorumlu olan ve yüzlerce milyar doları bulan ülke kaynaklarının heder olmasına yol açan bölücü terör örgütünü ağır silahlarla donatmakta, İncirlik üssünden kalkan uçaklar burnumuzun dibinde bir terör devletçiğinin önünü açmakta, Türkiye ise bu durumu seyretmektedir.
15 Temmuz FETÖ darbesi İncirlik’te planlandı. Bu gerçeğin kanıtları şimdi duruşmaları başlayan terör örgütü davalarında iddianame sayfalarına girmiş durumdadır. ABD, 25 Eylül’de bağımsızlık referandumu yapacağını ilan eden Barzani’yi desteklemekte, Ankara’daki iktidar sahipleri ise Türkiye’nin altını oymak anlamına gelen bu gelişmeyi lafta kalan “karşıyız” sözleriyle geçiştirmektedirler.
Türk milletinin ezici çoğunluğu İncirlik üssünün bir darbe ve terör üssü olduğu kanaatindedir ve üsse el konulmasını savunmaktadır. İktidar, bugüne kadar halkın bu talebini görmezden gelmiştir.
Tehlike bütün milletin ayağa kalkmasıyla önlenir!
Türkiye’nin boşa geçirecek tek bir günü dahi yoktur.
ABD’nin PKK’ya ağır silah vermesine ve Barzani’nin bağımsızlık referandumuna destek olmasına, en etkili yanıt İncirlik Üssü’ne el konularak ve Habur sınır kapısı kapatılarak verilebilir.
Vatan Partisi bu taleplerle iki aydır Türkiye çapında bir kampanya yürütüyor. Kampanyamızı daha da büyüteceğiz ve Eylül ayında Adana büyük bir yürüyüş ve mitingle milletimizin talebini daha gür bir şekilde haykıracağız.Bütün Siyasi Partileri, bütün emek örgütlerini, meslek odalarını ve demokratik kitle örgütlerini ayağa kalkmaya, halkımızın bu hayati talebini sahiplenmeye çağırıyoruz şeklinde ifade etti.
(Haber-Foto : Hasan Yetmez)
ABD, PKK’ya iki aydan bu yana 700 Tır’ın üzerinde ağır silah verdi, vermeye devam ediyor. Suriye’nin kuzeyinde 10 kadar askeri üs kurdu. Barzani, ABD ve İsrail’in desteği ve iteklemesiyle bağımsızlık referandumu yapacağını ilan etti,
PKK, ABD uçaklarının bombardımanla açtığı yoldan Suriye’de egemenlik alanları oluşturuyor.
Bütün bu gelişmelerin hedefi en sonunda Suriye’nin kuzeyinde açılması için çalışılan “ABD-İsrail koridoru”nu Hatay üzerinden Akdeniz’e ulaştırmaktır. Onun için 2. İsrail tuzağını en iyi gören Hatay’dır. Hataylı yurttaşlarımızdır.
Şimdi Hatay’dan bütün Türkiye’ye sesleniyoruz. Milletimiz, Türkiye’ye kurulan tuzağa, düşmanca faaliyetlere karşı ayağa kalkmalıdır!
Değerli basın mensupları,
Dünyanın hiçbir ülkesi, kendi topraklarının, başka devletler tarafından vatan bütünlüğüne yönelen terörist faaliyetlere destek üssü olarak kullanılmasına izin vermez. Birleşmiş Milletlere üye 194 ülke içinde, Türkiye dışında bu durumun örneği olan başka bir ülke yoktur.
Dünyanın hiçbir ülkesi, kendi topraklarındaki bir askeri üssün darbe karargâhı olarak kullanıldığı ortaya çıkmışken, bu üssün hiçbir şey olmamış gibi faaliyetine devam etmesine göz yumamaz.
Gene dünyanın hiçbir egemen ülkesinin hükümeti, halkının çok büyük çoğunluğu yabancı bir askeri üssün varlığına karşı ise bunu görmezden gelemez.
İncirlik: Türkiye’ye karşı yıkıcı ve bölücü faaliyetin merkezi
Bütün bu gariplikler Türkiye’de yaşanmaktadır.
ABD Türkiye’de bölücü faaliyet yürüten, binlerce insanımızın ölümünden sorumlu olan ve yüzlerce milyar doları bulan ülke kaynaklarının heder olmasına yol açan bölücü terör örgütünü ağır silahlarla donatmakta, İncirlik üssünden kalkan uçaklar burnumuzun dibinde bir terör devletçiğinin önünü açmakta, Türkiye ise bu durumu seyretmektedir.
15 Temmuz FETÖ darbesi İncirlik’te planlandı. Bu gerçeğin kanıtları şimdi duruşmaları başlayan terör örgütü davalarında iddianame sayfalarına girmiş durumdadır. ABD, 25 Eylül’de bağımsızlık referandumu yapacağını ilan eden Barzani’yi desteklemekte, Ankara’daki iktidar sahipleri ise Türkiye’nin altını oymak anlamına gelen bu gelişmeyi lafta kalan “karşıyız” sözleriyle geçiştirmektedirler.
Türk milletinin ezici çoğunluğu İncirlik üssünün bir darbe ve terör üssü olduğu kanaatindedir ve üsse el konulmasını savunmaktadır. İktidar, bugüne kadar halkın bu talebini görmezden gelmiştir.
Tehlike bütün milletin ayağa kalkmasıyla önlenir!
Türkiye’nin boşa geçirecek tek bir günü dahi yoktur.
ABD’nin PKK’ya ağır silah vermesine ve Barzani’nin bağımsızlık referandumuna destek olmasına, en etkili yanıt İncirlik Üssü’ne el konularak ve Habur sınır kapısı kapatılarak verilebilir.
Vatan Partisi bu taleplerle iki aydır Türkiye çapında bir kampanya yürütüyor. Kampanyamızı daha da büyüteceğiz ve Eylül ayında Adana büyük bir yürüyüş ve mitingle milletimizin talebini daha gür bir şekilde haykıracağız.Bütün Siyasi Partileri, bütün emek örgütlerini, meslek odalarını ve demokratik kitle örgütlerini ayağa kalkmaya, halkımızın bu hayati talebini sahiplenmeye çağırıyoruz şeklinde ifade etti.
(Haber-Foto : Hasan Yetmez)