Ak partinin böyle hayali bir projeye onay vermeyeceğini düşünüyordu.
İstediği 25 milyon doları nasıl olsa Ak Parti gurubu reddedecek, bu hayali projeye onay vermeyecek, kendisi de görsel ve yazılı basının hepsini dolaşıp, Hatay’ı uçuracak böyle bir projeye Ak Partinin nasıl engel olup, icraatlarını engellediğini anlatacaktı.
Ama ummadığı bir şey gerçekleşti.
Ak Parti gurubu alt yapısı olmayan, hiçbir hazırlık yapılmamış, uluslarası taşımacılık izni bile alınmamış bu projeyi geminin satınalınması değil kiralanması isteğiyle kabul etti.
Lütfü Savaş’ın söylemleri çok müthişti.
Hado, İskenderun ve Samandağ limanlarından hareket edecek ve bizleri Mersin’e, Kıbrıs’a ve Beyrut’a taşıyacaktı. Hemde çok ucuz fiyatlara…
Taşıma ücretleri bile basına verilmiş, herkesin merakla beklemesine yol açılmıştı.
En geç 2018’in 23 Nisanında HADO devreye girecek, İskenderun ve Samandağ ihya olacaktı.
Yetki alınmasına ve verdiği tarih geçmesine rağmen hiçbir hareket olmaması bazı kesimleri kuşkulandırsaydı da geminin kiralandığı haberiyle bu kuşkular dağılmıştı.
Kimine göre aylık 100 bin dolara, kimine göre de 350 bin TL’ye gemi kiralanmış, geminin içinde Sayın Lütfü Savaş eşiyle birlikte yaptığı gezinti bile paylaşılmıştı.
Aradan aylar geçmesine rağmen kira tıkır tukır ödenmekte ancak bir hareket görülmemekteydi.
Basın sayın başkana “HADO ne oldu” diye sordukça, Savaş İskenderun Belediyesine suçu atmakta ve HADO’ya iskelesini tahsis etmemekle suçlamaktaydı.
İyi de, koca sahilde HADO için bir iskele yapmayı HBB niçin düşünmüyor, Samandağında bir girişime niçin sıcak bakmıyordu. Bunu ne kimse soruyor, ne de Başkan Savaş bir açıklama getiriyordu.
Anlaşılmıştı ki gemi kiralanmış ama hiçbir alt yapı oluşturulmamış, böyle bir teşebbüse bile girilmemişti.
Savaş sadece türübünlere oynayarak mağduriyet edebiyatıyla konuyu geçiştirmeyi arzuluyordu. Hatay’ın zararı şu durumda yaklaşık 5 milyon TL’yi buluyor.
Asfalta ve yollara para bulamayan Savaş, HADO gibi hayali bir projeye 5 milyon TL’yi gömüyordu.
HADO için liman yoktu…
Hado için iskele yoktu…
Hado için uluslar arası taşıma yetkisi ve izni yoktu…
Hado için Mersin limanıyla yapılmış herhangi bir anlaşma yoktu.
Ama ortada her ay tıkır tıkır kirası ödenen bir gemimiz ve pembe hayaller kurduran bir başkanımız vardı.
Allah daha beterinden korumuş.
Yine 5 milyon TL zararla gemi sahiplerine iade edilmiş.
Bir de Ak Parti satın almasına engel olmayıp 25 milyon dolarlık isteğini kabul etseydi ne olurdu?
Limanlarda çürüyen bir gemi ve Hatay halkının sırtına yüklenmiş 25 milyon dolarlık faizli borç…
Bazen keşke haklı çıkmasaydık diyorum.
İstediği 25 milyon doları nasıl olsa Ak Parti gurubu reddedecek, bu hayali projeye onay vermeyecek, kendisi de görsel ve yazılı basının hepsini dolaşıp, Hatay’ı uçuracak böyle bir projeye Ak Partinin nasıl engel olup, icraatlarını engellediğini anlatacaktı.
Ama ummadığı bir şey gerçekleşti.
Ak Parti gurubu alt yapısı olmayan, hiçbir hazırlık yapılmamış, uluslarası taşımacılık izni bile alınmamış bu projeyi geminin satınalınması değil kiralanması isteğiyle kabul etti.
Lütfü Savaş’ın söylemleri çok müthişti.
Hado, İskenderun ve Samandağ limanlarından hareket edecek ve bizleri Mersin’e, Kıbrıs’a ve Beyrut’a taşıyacaktı. Hemde çok ucuz fiyatlara…
Taşıma ücretleri bile basına verilmiş, herkesin merakla beklemesine yol açılmıştı.
En geç 2018’in 23 Nisanında HADO devreye girecek, İskenderun ve Samandağ ihya olacaktı.
Yetki alınmasına ve verdiği tarih geçmesine rağmen hiçbir hareket olmaması bazı kesimleri kuşkulandırsaydı da geminin kiralandığı haberiyle bu kuşkular dağılmıştı.
Kimine göre aylık 100 bin dolara, kimine göre de 350 bin TL’ye gemi kiralanmış, geminin içinde Sayın Lütfü Savaş eşiyle birlikte yaptığı gezinti bile paylaşılmıştı.
Aradan aylar geçmesine rağmen kira tıkır tukır ödenmekte ancak bir hareket görülmemekteydi.
Basın sayın başkana “HADO ne oldu” diye sordukça, Savaş İskenderun Belediyesine suçu atmakta ve HADO’ya iskelesini tahsis etmemekle suçlamaktaydı.
İyi de, koca sahilde HADO için bir iskele yapmayı HBB niçin düşünmüyor, Samandağında bir girişime niçin sıcak bakmıyordu. Bunu ne kimse soruyor, ne de Başkan Savaş bir açıklama getiriyordu.
Anlaşılmıştı ki gemi kiralanmış ama hiçbir alt yapı oluşturulmamış, böyle bir teşebbüse bile girilmemişti.
Savaş sadece türübünlere oynayarak mağduriyet edebiyatıyla konuyu geçiştirmeyi arzuluyordu. Hatay’ın zararı şu durumda yaklaşık 5 milyon TL’yi buluyor.
Asfalta ve yollara para bulamayan Savaş, HADO gibi hayali bir projeye 5 milyon TL’yi gömüyordu.
HADO için liman yoktu…
Hado için iskele yoktu…
Hado için uluslar arası taşıma yetkisi ve izni yoktu…
Hado için Mersin limanıyla yapılmış herhangi bir anlaşma yoktu.
Ama ortada her ay tıkır tıkır kirası ödenen bir gemimiz ve pembe hayaller kurduran bir başkanımız vardı.
Allah daha beterinden korumuş.
Yine 5 milyon TL zararla gemi sahiplerine iade edilmiş.
Bir de Ak Parti satın almasına engel olmayıp 25 milyon dolarlık isteğini kabul etseydi ne olurdu?
Limanlarda çürüyen bir gemi ve Hatay halkının sırtına yüklenmiş 25 milyon dolarlık faizli borç…
Bazen keşke haklı çıkmasaydık diyorum.