Habib Neccar Camii Kurtuluş Caddesi ile kemal paşa caddesinin birleştiği köşede yerde bulunan 1305 numaralı parselde yer alıyor. Cami avlusuna iki yönden girilir. Kurtuluş caddesinden avluya taç kapıdan girilir. Cami Avlunun güneyinde dikdörgen bir alana inşa edilmiştir. Yapılışında sivri kemerli sağır nişli bir mimari tarz kullanılmıştır. Kapının üzerinde bir kitabe mevcuttur (*) Girişin sağında ve solunda birer seki vardır.
Minaresi kare kaideli çokgen gövdeli ahşap şerefeli ve şemsiye örtülü, tepesinde alemi mevcuttur. Minareye basık kemerli merdivenlerden girilir. Giriş kapısının hemen solunda Yahya ve Yunus adlı iki azize ait türbe bulunuyor. Bu türbenin hemen bitişiğinde bayanlara ait ibadet yeri var. Bu odanın hemen yanından Habib Naccar türbesine inilen kapı var.19 basamaklı merdivenle inilen türbede, Habib Neccar ve Şem’un mezarları bulunuyor.
Cami avlusu düzgün kesme taşlarla kaplıdır. Taç kapıdan girişin sağında medreseler, batı yönünde şadırvan ve yine medreseler mevcut. Caminin son cemaat mahalline bakan cephesi; ana eksen üzerinde açılan eyvan türü bir taçkapı, bunun iki yanına yerleştirilen birer mihrabiyenin yanı sıra üçer altlık ve mahfile açılan birer üstlük pencere mevcut. Tek eğimli bir çatı ile örtülü son cemaat mahalli avlu zemininden yüksek tutulmuştur. Çeyrek küre kavsaralı nişlerden ibaret yalın görünümlü mihrabiyelerin üst seviyesine ikişer kandillik yerleştirilmiştir.
Harim kısmı; ortada dört duvar payesine binen sivri kemerlerin taşıdığı pandantif geçişli bir kubbe ve bunun iki yanında çapraz tonoz örtülü üç bölümden oluşur. Harimin kuzey iç cephesine, girişin hemen sağında yer alan pencere içerisine açılan kapıdan geçilen ve beden duvarı içerisine yerleştirilmiş merdivenlerle ulaşılan mahfil bulunuyor. Harimin kuzey cephesini, son cemaat mahalli, batıda payeye doğuda, minare gövdesine yerleştirilen yastıklara, ortada ise beş sütuna istinat eden sivri kemerleri biçimlendirmektedir
Caminin avluya bakan yönünde 6 basık kemerli penceresi var. Kapının sağ ve solunda sivri kemerli mihr abiyeler vardır. Caminin harim kısmına iki kademeli geometrik süslemelerle çerçevelene kapıdan girilir. Kapının üzerinde bir kitabe yer alır(**)
Cami içine girişin sol kısmında bulunan pencerenin içinden duvar içine bir kapı açılır. Bu kapıdan 11 basamaklı dönerek yükselen bu merdivenle üst mahfile ulaşılır. Kubbeye geçiş 4 büyük sivri kemerlerin arasından girilir. Kubbe kasnağı çok geniş biçiminde 12 kenarlı ve 12 pencerelidir. Kıble duvarından hafif taşıntı yapan mihrap sivri kemerli kavsaraya sahip bir nişten ibaret olup, mihrap nişi içerisine bir pencere yerleştirilmiştir. Mihrabın hemen sağında yer alan klasik bir minber bulunuyor.
Avludan zemininden aşağıda 1853 yılında yapılmış olan bir şadırvanı vardır. Cami çeşitli,1448-1721-1826-1829-1858 yıllarında onarım görmüştür. Yapı MS 40 yılında yapılmıştır. Daha sonra 638 yılında Ebu Übeyde bin Cerrah,968 yılında Bizanslılar,1084 yılında Araplar tarafından onarılmıştır. Yapı cami olarak,1285 yılında Memluklerden Melik Zahir Baybars tarafından inşa edilmiş, 1516 yılında Yavuz Sultan Selim zamanında da yenilenmiştir. Cami en son 2007 yılında onarılmıştır.
Antakya’yı 1268 yılında fethi eden Memluklu Sultanı Baybars'ın lakabı olduğu bilinmektedir. Avlu taç kapısı ile minare arasında yer alan kitabe şöyledir
Yapı üzerindeki en eski kitabe Baybars’ın adını vermektedir. Antakya salnemesinde; Antakya’nın fethinden sonra, H.1256, yılında Ebû Ubeyde bin Cerrah tarafından cami ve türbenin inşa edildiği belirtilmektedir.
Cami, Kültür ve tabiat Varlıklarını koruma kurulunun,15.11.1985 tarihinde almış olduğu 1558 sayılı kararıyla Tescil edilerek korumaya alınmıştır.
--------
(**ibadet mahalline giriş kapısı üzerindeki kitabe.
Minaresi kare kaideli çokgen gövdeli ahşap şerefeli ve şemsiye örtülü, tepesinde alemi mevcuttur. Minareye basık kemerli merdivenlerden girilir. Giriş kapısının hemen solunda Yahya ve Yunus adlı iki azize ait türbe bulunuyor. Bu türbenin hemen bitişiğinde bayanlara ait ibadet yeri var. Bu odanın hemen yanından Habib Naccar türbesine inilen kapı var.19 basamaklı merdivenle inilen türbede, Habib Neccar ve Şem’un mezarları bulunuyor.
Cami avlusu düzgün kesme taşlarla kaplıdır. Taç kapıdan girişin sağında medreseler, batı yönünde şadırvan ve yine medreseler mevcut. Caminin son cemaat mahalline bakan cephesi; ana eksen üzerinde açılan eyvan türü bir taçkapı, bunun iki yanına yerleştirilen birer mihrabiyenin yanı sıra üçer altlık ve mahfile açılan birer üstlük pencere mevcut. Tek eğimli bir çatı ile örtülü son cemaat mahalli avlu zemininden yüksek tutulmuştur. Çeyrek küre kavsaralı nişlerden ibaret yalın görünümlü mihrabiyelerin üst seviyesine ikişer kandillik yerleştirilmiştir.
Harim kısmı; ortada dört duvar payesine binen sivri kemerlerin taşıdığı pandantif geçişli bir kubbe ve bunun iki yanında çapraz tonoz örtülü üç bölümden oluşur. Harimin kuzey iç cephesine, girişin hemen sağında yer alan pencere içerisine açılan kapıdan geçilen ve beden duvarı içerisine yerleştirilmiş merdivenlerle ulaşılan mahfil bulunuyor. Harimin kuzey cephesini, son cemaat mahalli, batıda payeye doğuda, minare gövdesine yerleştirilen yastıklara, ortada ise beş sütuna istinat eden sivri kemerleri biçimlendirmektedir
Caminin avluya bakan yönünde 6 basık kemerli penceresi var. Kapının sağ ve solunda sivri kemerli mihr abiyeler vardır. Caminin harim kısmına iki kademeli geometrik süslemelerle çerçevelene kapıdan girilir. Kapının üzerinde bir kitabe yer alır(**)
Cami içine girişin sol kısmında bulunan pencerenin içinden duvar içine bir kapı açılır. Bu kapıdan 11 basamaklı dönerek yükselen bu merdivenle üst mahfile ulaşılır. Kubbeye geçiş 4 büyük sivri kemerlerin arasından girilir. Kubbe kasnağı çok geniş biçiminde 12 kenarlı ve 12 pencerelidir. Kıble duvarından hafif taşıntı yapan mihrap sivri kemerli kavsaraya sahip bir nişten ibaret olup, mihrap nişi içerisine bir pencere yerleştirilmiştir. Mihrabın hemen sağında yer alan klasik bir minber bulunuyor.
Avludan zemininden aşağıda 1853 yılında yapılmış olan bir şadırvanı vardır. Cami çeşitli,1448-1721-1826-1829-1858 yıllarında onarım görmüştür. Yapı MS 40 yılında yapılmıştır. Daha sonra 638 yılında Ebu Übeyde bin Cerrah,968 yılında Bizanslılar,1084 yılında Araplar tarafından onarılmıştır. Yapı cami olarak,1285 yılında Memluklerden Melik Zahir Baybars tarafından inşa edilmiş, 1516 yılında Yavuz Sultan Selim zamanında da yenilenmiştir. Cami en son 2007 yılında onarılmıştır.
Antakya’yı 1268 yılında fethi eden Memluklu Sultanı Baybars'ın lakabı olduğu bilinmektedir. Avlu taç kapısı ile minare arasında yer alan kitabe şöyledir
Yapı üzerindeki en eski kitabe Baybars’ın adını vermektedir. Antakya salnemesinde; Antakya’nın fethinden sonra, H.1256, yılında Ebû Ubeyde bin Cerrah tarafından cami ve türbenin inşa edildiği belirtilmektedir.
Cami, Kültür ve tabiat Varlıklarını koruma kurulunun,15.11.1985 tarihinde almış olduğu 1558 sayılı kararıyla Tescil edilerek korumaya alınmıştır.
--------
(**ibadet mahalline giriş kapısı üzerindeki kitabe.