Yüce kitabımız Kuran’a göre, kadın ve erkek aynı sorumluluklara sahiptir. Allah’ın Kuran’da tavsiye ettiği “ideal mümin karakteri”nin ahlak özelliklerinden, erkekler ve kadınlar aynı derecede sorumludurlar. Allah bir ayetinde Müslüman kadın ve erkeğin yaşamakla sorumlu olduğu Kuran ahlakını şu şekilde tanımlamaktadır: Şüphesiz, Müslüman erkekler ve Müslüman kadınlar, mü’min erkekler ve mü’min kadınlar, gönülden (Allah’a) itaat eden erkekler ve gönülden (Allah’a) itaat eden kadınlar, sadık olan erkekler ve sadık olan kadınlar, sabreden erkekler ve sabreden kadınlar, saygıyla (Allah’tan) korkan erkekler ve saygıyla (Allah’tan) korkan kadınlar, sadaka veren erkekler ve sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkekler ve oruç tutan kadınlar, ırzlarını koruyan erkekler ve (ırzlarını) koruyan kadınlar, Allah’ı çokça zikreden erkekler ve (Allah’ı çokça) zikreden kadınlar; (işte) bunlar için Allah bir bağışlanma ve büyük bir ecir hazırlamıştır. (Ahzab Suresi, 35) Görüldüğü gibi Kuran’a göre kadının ve erkeğin karakteri, toplumdaki değer yargılarına örf, adet ya da gelenek ve göreneklere göre değil, Allah’ın bildirdiği“Kuran ahlakına” göre şekillenmektedir. Bu ahlakı yaşayan Müslüman kadın ve erkeğin amacı, toplumda ve diğer insanların gözünde iyi bir yer edinebilmek değil, sadece Allah’ın rızasını ve sevgisini kazanabilmektir. Allah’a itaat etmenin ne derece önemli olduğunun bilincinde olan bir mümin, bu konuda son derece titiz olur. Asla emri ertelemez, nefsine göre emir üzerinde alternatifler üretmez, emir konusunda çekişmez ve tüm samimiyetiyle, emirlere kusursuz bir şekilde itaat edebilmek için elinden gelenin en iyisini en hızlı şekilde yapmaya çalışır: Öyleyse güç yetirebildiğiniz kadar Allah’tan korkup-sakının, dinleyin ve itaat edin. Kendi nefsinize hayır olmak üzere infakta bulunun. Kim nefsinin bencil-tutkularından korunursa; işte onlar, felah bulanlardır. (Tegabün Suresi, 16) Ayette de görüldüğü gibi insan güç yetirebildiği kadar Allah’tan korkmalı ve itaat etmelidir. Yüce Allah Kuran’da, itaatten yüz çevirenlerin aslında iman etmediklerini haber vermektedir: Onlar derler ki: “Allah’a ve elçisine iman ettik ve itaat ettik” sonra bunun ardından onlardan bir grup sırt çevirir. Bunlar iman etmiş değildirler. (Nur Suresi, 47) İtaatsizliğin amelleri geçersiz kıldığının bilincinde olan ve Allah’a karşı saygı dolu bir korku duyan müminler asla gevşeklik göstermez, her durum ve ortamda Kuran’a en uygun davranışları gösterirler: Ey iman edenler, Allah’a itaat edin, Resûl’e itaat edin ve kendi amellerinizi geçersiz kılmayın. (Muhammed Suresi, 33) Hucurat Suresi’nde ise, Allah’a ve Elçisine itaatin amellerden hiçbir şeyi eksiltmediği haber verilmektedir: Bedeviler, dedi ki: “İman ettik.” De ki: “Siz iman etmediniz; ancak “İslam (Müslüman veya teslim) olduk deyin. İman henüz kalplerinize girmiş değildir. Eğer Allah’a ve Resûlü’ne itaat ederseniz, O, sizin amellerinizden hiçbir şeyi eksiltmez. Şüphesiz Allah, çok bağışlayandır, çok esirgeyendir.” (Hucurat Suresi, 14) Allah itaatten yüz çeviren kişileri; De ki: “Allah’a ve elçisine itaat edin.” Eğer yüz çevirirlerse şüphesiz Allah, kafirleri sevmez. (Al-i İmran Suresi, 32)buyurarak, kafir olarak nitelendirmektedir. Yüce Allah müminlere, itaatin önemini birçok ayetiyle hatırlatmıştır. Örneğin elçinin verdiği emir hakkında çekişmenin doğurduğu sonuçlar Kuran’da şu şekilde haber verilir: Andolsun, Allah size verdiği sözünde sadık kaldı; siz O’nun izniyle onları kırıp-geçiriyordunuz. Öyle ki sevdiğiniz (zafer)i size gösterdikten sonra, siz yılgınlık gösterdiniz, isyan ettiniz ve emir hakkında çekiştiniz. Sizden kiminiz dünyayı, kiminiz ahireti istiyordu. Sonra (Allah) denemek için sizi ondan çevirdi. Ama (yine de) sizi bağışladı. Allah mü’minlere karşı fazl (ve ihsan) sahibi olandır. (Âli İmran Suresi, 152) Görüldüğü gibi kişinin itaat etmedeki titizliği, imanı ile doğru orantılıdır. Allah için yaşamayı amaçlayan bir müminin ilk görevi iman ve itaattir. Çünkü iman ve itaat ana iskeleti oluşturur. Konuyla ilgili başka bir ayet şu şekildedir: Hayır öyle değil; Rabbine andolsun, aralarında çekiştikleri şeylerde seni hakem kılıp sonra senin verdiğin hükme, içlerinde hiç bir sıkıntı duymaksızın, tam bir teslimiyetle teslim olmadıkça, iman etmiş olmazlar. (Nisa Suresi, 65) Yukarıdaki ayette olduğu gibi Nisa Suresinin 34. ayetinde de “gönülden itaat edenler” ifadesi kullanılmıştır. Bu ifade batınında düşünüldüğünde, itaatin sadece söyleneni yapmak olmadığı ve altında derin anlamların olduğu da anlaşılmaktadır. Sana savaş-ganimetlerini sorarlar. De ki: “Ganimetler Allah’ın ve Resûlündür. Buna göre, eğer mü’min iseniz Allah’tan korkup-sakının, aranızı düzeltin ve Allah’a ve Resûlü’ne itaat edin.” (Enfal Suresi, 1) Allah’ın Kuran’da müjdelediği gibi, emirlerini itaatle yerine getiren ve birbirinin velisi olan mümin erkek ve kadınlar, merhamet edenlerin en merhametlisi olan Yüce Allah’ın rahmetine de kavuşacaklardır: Mü’min erkekler ve mü’min kadınlar birbirlerinin velileridirler. İyiliği emreder, kötülükten sakındırırlar, namazı dosdoğru kılarlar, zekatı verirler ve Allah’a ve Resûlü’ne itaat ederler. İşte Allah’ın kendilerine rahmet edeceği bunlardır. Şüphesiz, Allah, üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir. (Tevbe Suresi, 71)
Yazarlar
Yayınlanma: 25 Haziran 2018 - 17:25
Gönülden İtaat Etmek
Yüce kitabımız Kuran’a göre, kadın ve erkek aynı sorumluluklara sahiptir
Yazarlar
25 Haziran 2018 - 17:25