Ak Parti Dörtyol İlçe Kadın Kolları Başkanı Sermin Göksu, 9 Ocak Dörtyol’un Kurtuluş Bayramı dolayısıyla bir mesaj yayınladı: Güzel ve şirin Dörtyol’umuzun düşman işgalinden kurtuluşunun 95. yıl dönümünü kutlamanın heyecan ve mutluluğunu yaşıyoruz. Kısaca, Tarihimize bir göz atalım:
Birinci Dünya Savaşının sonunda Osmanlı İmparatorluğu da yenilmiş sayıldı. “Hasta Adam” olarak nitelendirilen Osmanlı toprakları İngiliz, Fransız, Yunan, Ermeniler tarafından işgal edilmeye başlandı.
Fransızlar İskenderun’a asker çıkardıktan sonra 11 Aralık 1918’de takviyeli bir piyade alayı ile Dörtyol’umuzu işgal etmişlerdir. Bu kuvvetlerin arasında Ermeni alayına ait birliklerde vardı. Fransızlardan cesaret alan Ermeniler kasaba ve köylerimizde Türklere zulüm ve işkenceler yapmaya başladılar. Şehrimizin üstüne kaygı bulutu çökmüştü. Halk büyük bir endişeye düşmüştü. Evler yıkılıp yakılıyor, çocuklar ve yaşlı kadınlar süngülenerek öldürülüyordu. Adeta, bir barbarlık ve canilik örneği sergileniyordu.
19 Aralık 1918 günü Mehmet Kara, Milli Mücadelede düşmana ilk kurşunu sıkar ve ateş emrini verir. 15 Fransız askeri öldürülür. Şaşkına dönen Fransızlar Dörtyol’a çekilmek zorunda kalırlar. 19 Aralık 1918’de yapılan bu çarpışma, Türk Milletinin saldıran düşmana karşı ilk kurşunu ve ilk ayaklanmasıydı.
Dörtyol’a dönen Fransız müfrezesi tarafından, sebepsiz yere Jandarma Kumandanı Teğmen Hasan’ın ağır surette yaralanması, Çaylı köyünden Kara Hasan’ın kardeşi Mustafa’nın Kurtkulağı’nda Ermenilerce şehit edilmesi, halk arasında nefret ve öç alma hislerini harekete geçirmiş, netice de Kuvayi Milliye Teşkilatı kurulmuş ve mücadeleye başlamıştı.
Türkler; “Hürriyeti ancak ve ancak kendi bayraklarının gölgesinde bulabilirler. Bir milletin ordusu dağılırsa onun yerine esaret gelir.” Diyerek silahını alan dağa çıkıyor, Kara Hasan Paşa’ya katılıyordu.
Artık bu ölümden daha zor gelen işgalde yaşamanın, mutlaka bitmesi gerekiyordu. Kesinlikle, düşman çizmelerinin bu aziz toprakların üzerinden uzaklaştırılması gerekiyordu. Kahraman Kuvayi Milliyeciler, topların, tankların ve makineli tüfeklerin gücüne karşı, eti, kanı ve canı pahasına verdikleri mücadele neticesinde düşman, 9 Ocak 1922 günü bütün ağırlığını bırakarak Dörtyol’umuzu terk etmek zorunda kalmıştır. Türk Milleti olarak, kararlılığımızın ve Milli Mücadele ruhumuzun, hiçbir zaman kesintiye uğramadan devam ettiğini hatırlatmak isterim.
Tüm Şehit ve Gazilerimizi şükran ve minnetle anıyorum. 9 Ocak Kurtuluş Bayramımız kutlu, geleceğimiz her zaman aydınlık olsun.(Haber Merkezi)
Birinci Dünya Savaşının sonunda Osmanlı İmparatorluğu da yenilmiş sayıldı. “Hasta Adam” olarak nitelendirilen Osmanlı toprakları İngiliz, Fransız, Yunan, Ermeniler tarafından işgal edilmeye başlandı.
Fransızlar İskenderun’a asker çıkardıktan sonra 11 Aralık 1918’de takviyeli bir piyade alayı ile Dörtyol’umuzu işgal etmişlerdir. Bu kuvvetlerin arasında Ermeni alayına ait birliklerde vardı. Fransızlardan cesaret alan Ermeniler kasaba ve köylerimizde Türklere zulüm ve işkenceler yapmaya başladılar. Şehrimizin üstüne kaygı bulutu çökmüştü. Halk büyük bir endişeye düşmüştü. Evler yıkılıp yakılıyor, çocuklar ve yaşlı kadınlar süngülenerek öldürülüyordu. Adeta, bir barbarlık ve canilik örneği sergileniyordu.
19 Aralık 1918 günü Mehmet Kara, Milli Mücadelede düşmana ilk kurşunu sıkar ve ateş emrini verir. 15 Fransız askeri öldürülür. Şaşkına dönen Fransızlar Dörtyol’a çekilmek zorunda kalırlar. 19 Aralık 1918’de yapılan bu çarpışma, Türk Milletinin saldıran düşmana karşı ilk kurşunu ve ilk ayaklanmasıydı.
Dörtyol’a dönen Fransız müfrezesi tarafından, sebepsiz yere Jandarma Kumandanı Teğmen Hasan’ın ağır surette yaralanması, Çaylı köyünden Kara Hasan’ın kardeşi Mustafa’nın Kurtkulağı’nda Ermenilerce şehit edilmesi, halk arasında nefret ve öç alma hislerini harekete geçirmiş, netice de Kuvayi Milliye Teşkilatı kurulmuş ve mücadeleye başlamıştı.
Türkler; “Hürriyeti ancak ve ancak kendi bayraklarının gölgesinde bulabilirler. Bir milletin ordusu dağılırsa onun yerine esaret gelir.” Diyerek silahını alan dağa çıkıyor, Kara Hasan Paşa’ya katılıyordu.
Artık bu ölümden daha zor gelen işgalde yaşamanın, mutlaka bitmesi gerekiyordu. Kesinlikle, düşman çizmelerinin bu aziz toprakların üzerinden uzaklaştırılması gerekiyordu. Kahraman Kuvayi Milliyeciler, topların, tankların ve makineli tüfeklerin gücüne karşı, eti, kanı ve canı pahasına verdikleri mücadele neticesinde düşman, 9 Ocak 1922 günü bütün ağırlığını bırakarak Dörtyol’umuzu terk etmek zorunda kalmıştır. Türk Milleti olarak, kararlılığımızın ve Milli Mücadele ruhumuzun, hiçbir zaman kesintiye uğramadan devam ettiğini hatırlatmak isterim.
Tüm Şehit ve Gazilerimizi şükran ve minnetle anıyorum. 9 Ocak Kurtuluş Bayramımız kutlu, geleceğimiz her zaman aydınlık olsun.(Haber Merkezi)