Geçen yazımızda İlimizde düzenlenmesi kabul gören EXPO 2021 Bahçecilik Fuarının yararlarını saymış, İlimize getirilerini sıralamıştık.
Bunlar içerisinde;
Uluslarası tanınırlık,
Şehrin ve ülkenin imajını kuvvetlendirmek,
Kentsel alanda yeşil yaşam alanları yaratmak,
Kente yeni alt yapı kazandırmak,
Bahçecilikle ilgili yeni gelir kaynakları yaratmak olarak amaçlandırmıştık.
Ancak bu işin ciddi bir kaynağı ve alt yapısı olması gerekmektedir. Zurnanın zırt dediği yer de burasıdır.
Böyle bir dev organizasyon için 300 dönüm alan ve yaklaşık 400 milyon (eski parayla 400 Trilyon) kaynak gerekmektedir.
Hadi 300 dönümlük alanı bulduk ve kabul ettirdik diyelim.
Büyükşehir belediyesi bütçesinin yaklaşık yarısı demek olan bu kaynak nerelerden temin edilecektir. Belediye bütçesinin bu organizasyona tahsisi demek 4 yıl boyunca Hatay’da hiçbir yatırım yapılmaması, tüm yatırımların askıya alınması demek olacaktır.
Ulaşım durumumuz zaten mevcut yapısıyla perişanları oynarken, tüm yollarımız adeta dağ yollarına dönmüşken tüm dünyadan gelmesini beklediğimiz turistlerie hangi yolları kullandırmayı düşünmekteyiz doğrusu merak etmekteyim.
Antakya’nın ortasından geçen Asi nehri ise tam bir felaket. Yazın özellikle foseptik kokuları içerisinde kalan Asi nehrini mevcut haliyle mi gelen insanlara takdim etmeyi düşünüyoruz. Kokusuyla adeta tüm şehri esir alan Asi’nin şimdiye kadar yapılamayan ıslahı bu dört yıla nasıl yetiştirilecektir?
Bir diğer konu ise ilimizde yapılan bir asker yemin töreninde bile otel yatak sayısı yetersiz kalırken, insanlar otellerde yer bulamazken EXPO nedeniyle ilimize akın edecek turistleri nerelerde yatırmayı düşünüyoruz. Yapılması beklenen birkaç otelle bu sorunu çözmeyi bekleye bilirmiyiz?
Hele trafik sorunu, hele trafik sorunu!..
Kavaslıya yapılan komik battı çıktılarla sorunu çözmeyi düşünüyorsak vay halimize!
Doğru dürüst otoparkları olmayan, alt geçit üst geçit göstermelik yapılan, kavşakların yetersiz, ışıkların düzensiz olduğu şehirlerde yaşıyor Hatay’lılar.
Bir sınav olduğunda saatlerce trafiğin açılmasını bekleyen bu insanlara şimdi tüm dünyadan gelecek insanlara ev sahipliği yapacağımızı söylüyoruz. Tam trajikomik bir durum bu.
Eğer EXPO 2021’i Hataylıların yaşadığı perişanlığı dünyaya göstermek için yapılacaksa tam isabet demem lazım.
Demem şu ki sadece EXPO fuar alanını düzenlemekle de bu iş gerçekleşmiş olmuyor.
Yaşadığımız coğrafya dünyanın ilgisini en üst düzeyde çekebilecek bir coğrafyadır. Medeniyet kalıntıları, antik şehirlerimiz, dünyanın sayılı arkoloji müzemiz, Sen Piyer ve Habibineccar camimizle her bir taşının bile kıymet ettiği bir coğrafya üzerinde yaşamaktayız.
Ancak gerekli alt yapıyı, otelleri, Asi nehrini , ulaşımı hazırlayamazsak yaptığımız işin tam tersi bir etki bırakmamız, ev ödevini yapamadığımızdan yarı yolda bırakılmamız olasıdır.
Böyle bir fırsatı iyi değerlendirmek ve tüm siyasi aktörlerle, STK’larla işin takibini yapmak gerekir. Gerçekleştiğinde tüm Hatay halkı ve ülkemiz kazanacaktır.
Bunlar içerisinde;
Uluslarası tanınırlık,
Şehrin ve ülkenin imajını kuvvetlendirmek,
Kentsel alanda yeşil yaşam alanları yaratmak,
Kente yeni alt yapı kazandırmak,
Bahçecilikle ilgili yeni gelir kaynakları yaratmak olarak amaçlandırmıştık.
Ancak bu işin ciddi bir kaynağı ve alt yapısı olması gerekmektedir. Zurnanın zırt dediği yer de burasıdır.
Böyle bir dev organizasyon için 300 dönüm alan ve yaklaşık 400 milyon (eski parayla 400 Trilyon) kaynak gerekmektedir.
Hadi 300 dönümlük alanı bulduk ve kabul ettirdik diyelim.
Büyükşehir belediyesi bütçesinin yaklaşık yarısı demek olan bu kaynak nerelerden temin edilecektir. Belediye bütçesinin bu organizasyona tahsisi demek 4 yıl boyunca Hatay’da hiçbir yatırım yapılmaması, tüm yatırımların askıya alınması demek olacaktır.
Ulaşım durumumuz zaten mevcut yapısıyla perişanları oynarken, tüm yollarımız adeta dağ yollarına dönmüşken tüm dünyadan gelmesini beklediğimiz turistlerie hangi yolları kullandırmayı düşünmekteyiz doğrusu merak etmekteyim.
Antakya’nın ortasından geçen Asi nehri ise tam bir felaket. Yazın özellikle foseptik kokuları içerisinde kalan Asi nehrini mevcut haliyle mi gelen insanlara takdim etmeyi düşünüyoruz. Kokusuyla adeta tüm şehri esir alan Asi’nin şimdiye kadar yapılamayan ıslahı bu dört yıla nasıl yetiştirilecektir?
Bir diğer konu ise ilimizde yapılan bir asker yemin töreninde bile otel yatak sayısı yetersiz kalırken, insanlar otellerde yer bulamazken EXPO nedeniyle ilimize akın edecek turistleri nerelerde yatırmayı düşünüyoruz. Yapılması beklenen birkaç otelle bu sorunu çözmeyi bekleye bilirmiyiz?
Hele trafik sorunu, hele trafik sorunu!..
Kavaslıya yapılan komik battı çıktılarla sorunu çözmeyi düşünüyorsak vay halimize!
Doğru dürüst otoparkları olmayan, alt geçit üst geçit göstermelik yapılan, kavşakların yetersiz, ışıkların düzensiz olduğu şehirlerde yaşıyor Hatay’lılar.
Bir sınav olduğunda saatlerce trafiğin açılmasını bekleyen bu insanlara şimdi tüm dünyadan gelecek insanlara ev sahipliği yapacağımızı söylüyoruz. Tam trajikomik bir durum bu.
Eğer EXPO 2021’i Hataylıların yaşadığı perişanlığı dünyaya göstermek için yapılacaksa tam isabet demem lazım.
Demem şu ki sadece EXPO fuar alanını düzenlemekle de bu iş gerçekleşmiş olmuyor.
Yaşadığımız coğrafya dünyanın ilgisini en üst düzeyde çekebilecek bir coğrafyadır. Medeniyet kalıntıları, antik şehirlerimiz, dünyanın sayılı arkoloji müzemiz, Sen Piyer ve Habibineccar camimizle her bir taşının bile kıymet ettiği bir coğrafya üzerinde yaşamaktayız.
Ancak gerekli alt yapıyı, otelleri, Asi nehrini , ulaşımı hazırlayamazsak yaptığımız işin tam tersi bir etki bırakmamız, ev ödevini yapamadığımızdan yarı yolda bırakılmamız olasıdır.
Böyle bir fırsatı iyi değerlendirmek ve tüm siyasi aktörlerle, STK’larla işin takibini yapmak gerekir. Gerçekleştiğinde tüm Hatay halkı ve ülkemiz kazanacaktır.