Evet, Hatayspor, Gazişehir Gaziantep maçından vasat bir futbolla ile mağlubiyetle ayrıldı. Aslında perşembenin gelişi çarşambadan belli olur derler ya, bizimkisi de bu hesap oldu biraz. Hatayspor’un son haftalarda her geçen gün düşen performansı göze çarparken, Karabükspor karşısında galip gelmiş, Denizlispor ile 1-1 berabere kalmıştı. Ama bu maçlarda maalesef vasat bir futbol sergiledik. Ve son olarak da Gazişehir Gaziantep’e deplasmanda mağlup olduk. Hatayspor bu maçlarda beklenen performansının altında kalırken, Gazişehir maçında vasatın üzerine çıkmadı.
Tabi ki alınan bu sonuçlar ve oynanan bu futbolla da eleştiri oklarının da hedefi oldu. Ancak Hatayspor’a yapılan eleştiriler alınan mağlubiyet ile çok acımasızca olmaya başlarken, bunu yapanlarda sözde Bordo-Beyaz renklere gönül vermiş kişiler. Daha düne kadar Başakşehir’i kupada saf dışı bırakan, Gençlerbirliği’ni hem ligde hem de kupada bozguna uğratan sanki bu Hatayspor değil. O zaman sevinenler, Hatayspor’u göklere çıkaranlar, bir mağlubiyet ile yerin dibine sokmaya başladı.
Olmaz, olmamalı… Son birkaç haftadır performans olarak istenilen seviyede değil, asıl bizim bu zamanlarda tam destek vermemiz gerekiyor. Galibiyet aldığı zaman zaten herkes destekçisi değil mi bu takımın?
Gerek sosyal medya da, gerek spor camiası içerisinde acımasızca eleştiriler yapılıyor. Herkes kendince bildiği bir şeylerin olduğundan bahsediyor ama ne hikmetse bir Allah’ın kulunu da çıkıp bunları paylaşmıyor. Madem takım ile ilgili bildikleriniz var, gerçek Hataysporlu iseniz çıkın paylaşın.
Futbolun doğasında olan durumlar bunlar. Bir takım çok iyi gittiği bir süreç sonrasında elbette zaman zaman böyle düşüşler yaşayabilir. Gençlerbirliği örneği var önümüzde. 17 maçta sadece 2 mağlubiyet alan bir takım son 4 maçtır galibiyet yüzü göremedi.
Evet kabul ediyorum, takım olarak düşüş içerisinde. Bireysel olarak baktığımızda da büyük umutlar bağladığımız Selim Ilgaz, iyi bir çıkış yakalayan Gökhan Karadeniz, Murat Paluli, Hamza Gür… bu isimlerde beklenen ve istenilen performansta değiller.
Eee en ufak bir düşüşte, düşene de bir tekme de biz mi atalım. Bu takımın Hatay’ın takımı, memleket takımı.. Alınan bir mağlubiyet ile kimse acımasızca eleştiri yapmamalı, tam aksine sahip çıkılmalıdır. Eleştiri de yapalım tabi, ama onu da dozunda..
Tabi ki alınan bu sonuçlar ve oynanan bu futbolla da eleştiri oklarının da hedefi oldu. Ancak Hatayspor’a yapılan eleştiriler alınan mağlubiyet ile çok acımasızca olmaya başlarken, bunu yapanlarda sözde Bordo-Beyaz renklere gönül vermiş kişiler. Daha düne kadar Başakşehir’i kupada saf dışı bırakan, Gençlerbirliği’ni hem ligde hem de kupada bozguna uğratan sanki bu Hatayspor değil. O zaman sevinenler, Hatayspor’u göklere çıkaranlar, bir mağlubiyet ile yerin dibine sokmaya başladı.
Olmaz, olmamalı… Son birkaç haftadır performans olarak istenilen seviyede değil, asıl bizim bu zamanlarda tam destek vermemiz gerekiyor. Galibiyet aldığı zaman zaten herkes destekçisi değil mi bu takımın?
Gerek sosyal medya da, gerek spor camiası içerisinde acımasızca eleştiriler yapılıyor. Herkes kendince bildiği bir şeylerin olduğundan bahsediyor ama ne hikmetse bir Allah’ın kulunu da çıkıp bunları paylaşmıyor. Madem takım ile ilgili bildikleriniz var, gerçek Hataysporlu iseniz çıkın paylaşın.
Futbolun doğasında olan durumlar bunlar. Bir takım çok iyi gittiği bir süreç sonrasında elbette zaman zaman böyle düşüşler yaşayabilir. Gençlerbirliği örneği var önümüzde. 17 maçta sadece 2 mağlubiyet alan bir takım son 4 maçtır galibiyet yüzü göremedi.
Evet kabul ediyorum, takım olarak düşüş içerisinde. Bireysel olarak baktığımızda da büyük umutlar bağladığımız Selim Ilgaz, iyi bir çıkış yakalayan Gökhan Karadeniz, Murat Paluli, Hamza Gür… bu isimlerde beklenen ve istenilen performansta değiller.
Eee en ufak bir düşüşte, düşene de bir tekme de biz mi atalım. Bu takımın Hatay’ın takımı, memleket takımı.. Alınan bir mağlubiyet ile kimse acımasızca eleştiri yapmamalı, tam aksine sahip çıkılmalıdır. Eleştiri de yapalım tabi, ama onu da dozunda..