Günümüzde anne babalar birçok konuda kararı çocuğun iradesine bırakıyorlar. Bu tutum teknoloji bağımlılığı ile sonuçlanabiliyor. Bağımlılık yapan her alanda anne baba tutumlarının rolü büyük. Peki dijital cihazların risklerine karşı anne babalar ne yapmalı?
Araştırmacı Psikolog M. Bayram Ayaz, İdeal Akademi Yayınları’ndan çıkan Sanal Bağımlılık isimli kitabında, bu konuda önemli bilgiler veriyor:
Teknoloji bağımlılığında ebeveyn tutumun üç model öne çıkıyor.
BAĞIMLILIĞA KARŞI DUYARSIZ ANNEBABALAR
Bu anne babalar çocuğun fiziksel sağlığı ya da akademik başarısı üzerinde dururlar. Çocuğun teknoloji kullanımının taşıdığı riskler hakkında duyarlı değillerdir.
BAĞIMLILIK KONUSUNDA KAYGI TAŞIYAN ANNE BABALAR
Sorunun farkındadırlar fakat yaklaşımlarında bilinçli değillerdir. Otoriter ya da aşırı koruyucu tutumlarıyla çocuklarıyla gerilim yaşarlar. Bu ebeveynlerin kural koyma girişimleri verimli bir sonuca varmaz. Öfkelenirler ve tepkilerini yüksek sesle dile getirirler. Koruyucu ebeveynler ise tutumları nedeniyle kural koymayı başaramazlar.
BAĞIMLILIK HAKKINDA BİLİNÇLİ ANNE BABALAR
Bağımlılık riskinin hem farkındadırlar hem de bu konuda çözüm arayışı içindedirler. Çocuğun yaş dönemine göre tutarlı davranışları vardır. Küçük yaşlardan itibaren teknoloji bağımlılığı hakkında doğru önlemler alan örnek anne babalardır.
ANNE BABA ÇOCUĞA ÖRNEK OLMALI
Teknoloji bağımlılığında ebeveynlerin her ikisi de konuya önem verdiği durumda sonuç alınabilir. Ebeveynler cihaz kullanımı için sınır koymadan önce kendi davranışlarıyla örnek olmaları gerekir.
Cihaz kullanımında disiplinli olmak önemlidir. Kullanımda zaman sınırlaması yapmak ve bu konuda katı olmak kötücül bir tutum değildir.
Bunun yanı sıra evde alternatif aktiviteler geliştirilmelidir. Günlük yaşamda telefonla konuşmak, araştırma yapmak ya da e-posta gibi zorunlu kullanımlar nedeniyle cihaz kullanımını bütünüyle sınırlama imkânı yoktur. Bu sebeple hedef eğlence için kullanımı sınırlamaktır.
ÇOCUKLAR HER ZAMAN İSTEDİKLERİNİ ALMAMALILAR
İnternette kültür yapımıza uymayan içerikler hakkında ebeveynler dikkatli olmalı. Özellikle arkadaş ekleme ve online oyunlar hakkında çocuklarla paylaşım yapılmalı. Ayrıca ekranda boy gösteren karakterlerin etkin bir şekilde rol model olmaları söz konusu. Anne babalar emek vererek gerçek kahramanları onlara tanıtmaları gerekir. Sanal alanda özenilen kişilerin, emek harcayarak mı bu konuma geldikleri yoksa geçici bir imajdan ibaret oldukları hakkında paylaşımlar yapılmalıdır. Çocuklara mutlu karelere ilgileri yanında, ötekinin acısına empati kurmaları gerektiği öğretilmelidir.
Cihaza karşı aşırı istek duyan çocuklar için klasik bir ebevenyn kuralı her zaman geçerlidir: ‘Çocuklar her zaman istediklerini almamalılar.’
ONLAR İÇİN SADECE ENDİŞELENMENİZ YETERLİ DEĞİL
Yeni bir aile modeli gelişiyor. Her aile üyesi dokunulmaz ve özel bir alana sahip. Aile üyeleri arasında sorun yaşayan biri bir başka kıtadan insanla sanal ortamda dertleşirken yan odadaki aile bireyinin bundan haberi yok. Haberi olsa bile ilgisiz ve bu sebeple aile üyeleri birbirine yabancı. Geçmişte bu ilgisizlik televizyona bağlanırdı. Sınır konulmaya çalışılırdı. Fakat bugün artık bu tabloyu arıyoruz. En azından aile etkileşimi sağlamak için birlikte TV izleyelim demeye başladık.
Anne babalar çocukları için iyi şeyler isterken, ne kadar emek verdiklerine bakmalılar. ‘Emek harcama’ konusuna niçin vurgu yapıyoruz? Çünkü kendi egosuna güç yetiremeyen ebeveynlerin, kendi çocukları da olsa bir başkasının hayatına dokunmaları zor. Yetersiz kaldıkları her noktada öfke patlamaları gerçekleşiyor. Bir kısmı ise sessiz bir şekilde koruma tutumu sergiliyor. Çocukların problemli teknoloji kullanımına çözüm arayan ebeveynler duygularını sıkça ifade ederler. Bunu yaparken şu soruyu kendilerine sormaları gerekir: ‘Yakındığım bu sorun hakkında ne kadar emek harcıyorum?’
Anne babalar çocukları için güzel şeyler düşünürler ve bunun için onları sürekli uyarırlar. Fakat şunu da bilmeli ki çocuklarınız hakkında duyarlı olmak yeterli değil. Çözüm için ne kadar çaba gösterip, ne kadar yorulduğunuza bakın!
BIRAKIN AĞLASIN!
- 0-3 yaş arası çocukların ellerine cihaz verilmemeli.
- Bu çocukların TV ya da cep telefonundan görsel izlemesi 30 dakikayı aşmamalı. Bu izleme günde iki üç kez tekrarlanabilir.
- Çocuklar ekran başından uzaklaştırılmadan 10 dakika önce uyarılmalı. Cihaz elinden aniden alınmamalı.
- Okul öncesi çocukları cihazlardan uzaklaştırmadan önce ilgisini çeken bir şey yapmalı. Örneğin onlarla oynamak gibi.
- Cihazı elinden alınan çocuk ağladığında, susturmak için asla tekrar cihaz verilmemeli.
-Susturmak için bir önlem alamıyorsanız bırakın ağlasın. Ağlama davranışı ile sizi yönetmesine izin vermeyin
- Cihaz yoksunluğu nedeniyle ağlamaya devam etmesi halinde eğer oyun gibi çabalarınızla susmuyorsa bırakın ağlasın. Bir süre sonra sizin kararlılığınız karşısında kuralı öğrenecektir. Ayrıca ağlaması doğaldır fakat cihazlar benliğine yabancıdır.
TEKNOLOJİ KULLANIMI İÇİN TAVSİYELER
- Çocuğunuzun teknolojik aygıtlarla ne kadar zaman geçirdiğini belirleyin. Okul dönemlerinde bu süreyi günlük iki saatle sınırlayın.
- İnternet kullanımını tamamen yasaklamayın. Yasaklamak yerine süreyi belirleyin, kullanımla ilgili aile kuralları ortaya koyun.
- Sizin teknoloji kullanım davranışınız, çocuğunuza örneklik düzeyinde mi? Unutmayın, çocuğunuzun örnek alacağı ilk kişi sizsiniz.
- Riski azaltmanın önemli bir kuralı dizüstü yerine masaüstü bilgisayar kullanmaktır. PC’yi çocuğunuzun odasına değil, oturma odası gibi evin ortak kullanım alanına kurun.
- Diğer çocuklarla zaman geçirmesini sağlayın. Bu çocuklarla arkadaşlık kurmasını destekleyin.
- Çocuğunuzu sportif faaliyet gruplarına dâhil edin, akranlarıyla tanışabileceği etkinliklere özendirin.
- Ortaokul sekizinci sınıftan önce çocuğunuza cep telefonu almamaya çalışın
- Çocuğunuzun internet takıntısına karşı en az onun kadar dirençli olmadıkça sonuç alamazsınız. Kural ve sınır koyarak en az üç hafta takip edin.
- Sosyal medyada kimlerle arkadaşlık kurduğunu uygun bir yolla kontrol edin. Arkadaşları ile paylaştığı içerikleri kullanım sırasında uygun bir şekilde sizinle paylaşmasını sağlayın.
- Cep telefonunu her gün aynı saatlerde kullanması kurala uymasını kolaylaştırır.
- Uyumadan önce cihazını oda dışına bırakmasını sağlayın.
- Her akşam aynı saate bütün dijital cihazları kapattığınız bir saat belirleyin.
- Kendi hayatınızdan örnek vererek sahip olduğunuz değerleri, insan ilişkilerini ve ahlak kurallarını paylaşın.
- Kitap okumakla cihaz kullanımı arasında eşit süreler koyun ya da bir saatlik kitap okuma sonrasında cihazı kullanmasına izin verin.(Haber Merkezi)
Araştırmacı Psikolog M. Bayram Ayaz, İdeal Akademi Yayınları’ndan çıkan Sanal Bağımlılık isimli kitabında, bu konuda önemli bilgiler veriyor:
Teknoloji bağımlılığında ebeveyn tutumun üç model öne çıkıyor.
BAĞIMLILIĞA KARŞI DUYARSIZ ANNEBABALAR
Bu anne babalar çocuğun fiziksel sağlığı ya da akademik başarısı üzerinde dururlar. Çocuğun teknoloji kullanımının taşıdığı riskler hakkında duyarlı değillerdir.
BAĞIMLILIK KONUSUNDA KAYGI TAŞIYAN ANNE BABALAR
Sorunun farkındadırlar fakat yaklaşımlarında bilinçli değillerdir. Otoriter ya da aşırı koruyucu tutumlarıyla çocuklarıyla gerilim yaşarlar. Bu ebeveynlerin kural koyma girişimleri verimli bir sonuca varmaz. Öfkelenirler ve tepkilerini yüksek sesle dile getirirler. Koruyucu ebeveynler ise tutumları nedeniyle kural koymayı başaramazlar.
BAĞIMLILIK HAKKINDA BİLİNÇLİ ANNE BABALAR
Bağımlılık riskinin hem farkındadırlar hem de bu konuda çözüm arayışı içindedirler. Çocuğun yaş dönemine göre tutarlı davranışları vardır. Küçük yaşlardan itibaren teknoloji bağımlılığı hakkında doğru önlemler alan örnek anne babalardır.
ANNE BABA ÇOCUĞA ÖRNEK OLMALI
Teknoloji bağımlılığında ebeveynlerin her ikisi de konuya önem verdiği durumda sonuç alınabilir. Ebeveynler cihaz kullanımı için sınır koymadan önce kendi davranışlarıyla örnek olmaları gerekir.
Cihaz kullanımında disiplinli olmak önemlidir. Kullanımda zaman sınırlaması yapmak ve bu konuda katı olmak kötücül bir tutum değildir.
Bunun yanı sıra evde alternatif aktiviteler geliştirilmelidir. Günlük yaşamda telefonla konuşmak, araştırma yapmak ya da e-posta gibi zorunlu kullanımlar nedeniyle cihaz kullanımını bütünüyle sınırlama imkânı yoktur. Bu sebeple hedef eğlence için kullanımı sınırlamaktır.
ÇOCUKLAR HER ZAMAN İSTEDİKLERİNİ ALMAMALILAR
İnternette kültür yapımıza uymayan içerikler hakkında ebeveynler dikkatli olmalı. Özellikle arkadaş ekleme ve online oyunlar hakkında çocuklarla paylaşım yapılmalı. Ayrıca ekranda boy gösteren karakterlerin etkin bir şekilde rol model olmaları söz konusu. Anne babalar emek vererek gerçek kahramanları onlara tanıtmaları gerekir. Sanal alanda özenilen kişilerin, emek harcayarak mı bu konuma geldikleri yoksa geçici bir imajdan ibaret oldukları hakkında paylaşımlar yapılmalıdır. Çocuklara mutlu karelere ilgileri yanında, ötekinin acısına empati kurmaları gerektiği öğretilmelidir.
Cihaza karşı aşırı istek duyan çocuklar için klasik bir ebevenyn kuralı her zaman geçerlidir: ‘Çocuklar her zaman istediklerini almamalılar.’
ONLAR İÇİN SADECE ENDİŞELENMENİZ YETERLİ DEĞİL
Yeni bir aile modeli gelişiyor. Her aile üyesi dokunulmaz ve özel bir alana sahip. Aile üyeleri arasında sorun yaşayan biri bir başka kıtadan insanla sanal ortamda dertleşirken yan odadaki aile bireyinin bundan haberi yok. Haberi olsa bile ilgisiz ve bu sebeple aile üyeleri birbirine yabancı. Geçmişte bu ilgisizlik televizyona bağlanırdı. Sınır konulmaya çalışılırdı. Fakat bugün artık bu tabloyu arıyoruz. En azından aile etkileşimi sağlamak için birlikte TV izleyelim demeye başladık.
Anne babalar çocukları için iyi şeyler isterken, ne kadar emek verdiklerine bakmalılar. ‘Emek harcama’ konusuna niçin vurgu yapıyoruz? Çünkü kendi egosuna güç yetiremeyen ebeveynlerin, kendi çocukları da olsa bir başkasının hayatına dokunmaları zor. Yetersiz kaldıkları her noktada öfke patlamaları gerçekleşiyor. Bir kısmı ise sessiz bir şekilde koruma tutumu sergiliyor. Çocukların problemli teknoloji kullanımına çözüm arayan ebeveynler duygularını sıkça ifade ederler. Bunu yaparken şu soruyu kendilerine sormaları gerekir: ‘Yakındığım bu sorun hakkında ne kadar emek harcıyorum?’
Anne babalar çocukları için güzel şeyler düşünürler ve bunun için onları sürekli uyarırlar. Fakat şunu da bilmeli ki çocuklarınız hakkında duyarlı olmak yeterli değil. Çözüm için ne kadar çaba gösterip, ne kadar yorulduğunuza bakın!
BIRAKIN AĞLASIN!
- 0-3 yaş arası çocukların ellerine cihaz verilmemeli.
- Bu çocukların TV ya da cep telefonundan görsel izlemesi 30 dakikayı aşmamalı. Bu izleme günde iki üç kez tekrarlanabilir.
- Çocuklar ekran başından uzaklaştırılmadan 10 dakika önce uyarılmalı. Cihaz elinden aniden alınmamalı.
- Okul öncesi çocukları cihazlardan uzaklaştırmadan önce ilgisini çeken bir şey yapmalı. Örneğin onlarla oynamak gibi.
- Cihazı elinden alınan çocuk ağladığında, susturmak için asla tekrar cihaz verilmemeli.
-Susturmak için bir önlem alamıyorsanız bırakın ağlasın. Ağlama davranışı ile sizi yönetmesine izin vermeyin
- Cihaz yoksunluğu nedeniyle ağlamaya devam etmesi halinde eğer oyun gibi çabalarınızla susmuyorsa bırakın ağlasın. Bir süre sonra sizin kararlılığınız karşısında kuralı öğrenecektir. Ayrıca ağlaması doğaldır fakat cihazlar benliğine yabancıdır.
TEKNOLOJİ KULLANIMI İÇİN TAVSİYELER
- Çocuğunuzun teknolojik aygıtlarla ne kadar zaman geçirdiğini belirleyin. Okul dönemlerinde bu süreyi günlük iki saatle sınırlayın.
- İnternet kullanımını tamamen yasaklamayın. Yasaklamak yerine süreyi belirleyin, kullanımla ilgili aile kuralları ortaya koyun.
- Sizin teknoloji kullanım davranışınız, çocuğunuza örneklik düzeyinde mi? Unutmayın, çocuğunuzun örnek alacağı ilk kişi sizsiniz.
- Riski azaltmanın önemli bir kuralı dizüstü yerine masaüstü bilgisayar kullanmaktır. PC’yi çocuğunuzun odasına değil, oturma odası gibi evin ortak kullanım alanına kurun.
- Diğer çocuklarla zaman geçirmesini sağlayın. Bu çocuklarla arkadaşlık kurmasını destekleyin.
- Çocuğunuzu sportif faaliyet gruplarına dâhil edin, akranlarıyla tanışabileceği etkinliklere özendirin.
- Ortaokul sekizinci sınıftan önce çocuğunuza cep telefonu almamaya çalışın
- Çocuğunuzun internet takıntısına karşı en az onun kadar dirençli olmadıkça sonuç alamazsınız. Kural ve sınır koyarak en az üç hafta takip edin.
- Sosyal medyada kimlerle arkadaşlık kurduğunu uygun bir yolla kontrol edin. Arkadaşları ile paylaştığı içerikleri kullanım sırasında uygun bir şekilde sizinle paylaşmasını sağlayın.
- Cep telefonunu her gün aynı saatlerde kullanması kurala uymasını kolaylaştırır.
- Uyumadan önce cihazını oda dışına bırakmasını sağlayın.
- Her akşam aynı saate bütün dijital cihazları kapattığınız bir saat belirleyin.
- Kendi hayatınızdan örnek vererek sahip olduğunuz değerleri, insan ilişkilerini ve ahlak kurallarını paylaşın.
- Kitap okumakla cihaz kullanımı arasında eşit süreler koyun ya da bir saatlik kitap okuma sonrasında cihazı kullanmasına izin verin.(Haber Merkezi)