İçinde bulunduğumuz dünyada insanoğlu, her gün çeşitli mücadeleler yaparak hayatiyetini devam ettirmektedir.
Hayat, hep iyi ve rahat ortamda yaşamak değildir.
Önemli olan kötü ve zor ortamlarda krizi iyi yöneterek sorunların üstesinden gelmektir.
Hepimiz gün içerisinde her zorluk karşısında mutlaka eleştirilerde, hatta isyanlarda bulunmayı kurtuluş yolu olarak görmekteyiz.
Kendini yetiştirmiş, olgun ve tecrübeli insanlar, zorluklar karşısında direnerek ve mücadele ederek sabrın sonu selamet misali hedefe ulaşır.
Ülkemiz gerçekten çok zor bir süreçten geçiyor.
Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakanların her gün neler yaşadığını tahmin edebilir misiniz?
Bir ilde sorumluluk alan yetkililerin, 24 saatinin nasıl bir ortamda geçtiğini tahmin edebilir misiniz?
Maalesef bizim insanda sadece memnuniyetsizlik ve oturduğu yerden konuşarak eleştirme hastalığı var.
Evli olupta çoluk çocuğa karışmış bir aile babasının evinin geçimini ve idamesini karşılamak için ne çabalar içinde olduğunu düşünelim.
Gerçekten insanlarımızın son dönemde işi çok zor.
Ancak bu zorluklar karşısında hiçbir zaman pes etmemek gerekir.
A planı durduysa B planına geçmeli, orada da tıkanıklık varsa C’den çıkıp Z’ye kadar yolumuz var demelidir.
Yedi düvele karşı savaşan Türkiye Cumhuriyetinin asil vatandaşları olarak, her türlü terör ve ekonomik zorluklara karşı mücadele azmimizi yitirmemeliyiz.
Sadece kendimiz için değil evlatlarımız, hatta torunlarımızın geleceği için çaba göstermeliyiz.
Şu an ülkemizde yaşanan ortam inanın Avrupa ülkelerinde bile olsa çoktan teslim bayrağı çekmişlerdi.
Gelgelim şanlı tarihinde “Ya İstiklal, ya ölüm!” mantığıyla ya bu zaferi kazanacağım ya da şehit olarak bu topraklarda kalacağım diyen atalarımızın nesli olarak mücadeleye devam etmeliyiz,
Bizler Türk milleti olarak birlik ve dayanışma içinde oldukça tüm dünya bir araya gelse bizi yıkamaz.
Yeter ki vatan, millet, bayrak düşmanlarına fırsat vermeyelim.
Yazımı Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un o güzel sözüyle tamamlamak istiyorum;
“Sahipsiz vatanın batması haktır, sen sahip çıkarsan bu vatan batmayacaktır.”
Hayat, hep iyi ve rahat ortamda yaşamak değildir.
Önemli olan kötü ve zor ortamlarda krizi iyi yöneterek sorunların üstesinden gelmektir.
Hepimiz gün içerisinde her zorluk karşısında mutlaka eleştirilerde, hatta isyanlarda bulunmayı kurtuluş yolu olarak görmekteyiz.
Kendini yetiştirmiş, olgun ve tecrübeli insanlar, zorluklar karşısında direnerek ve mücadele ederek sabrın sonu selamet misali hedefe ulaşır.
Ülkemiz gerçekten çok zor bir süreçten geçiyor.
Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakanların her gün neler yaşadığını tahmin edebilir misiniz?
Bir ilde sorumluluk alan yetkililerin, 24 saatinin nasıl bir ortamda geçtiğini tahmin edebilir misiniz?
Maalesef bizim insanda sadece memnuniyetsizlik ve oturduğu yerden konuşarak eleştirme hastalığı var.
Evli olupta çoluk çocuğa karışmış bir aile babasının evinin geçimini ve idamesini karşılamak için ne çabalar içinde olduğunu düşünelim.
Gerçekten insanlarımızın son dönemde işi çok zor.
Ancak bu zorluklar karşısında hiçbir zaman pes etmemek gerekir.
A planı durduysa B planına geçmeli, orada da tıkanıklık varsa C’den çıkıp Z’ye kadar yolumuz var demelidir.
Yedi düvele karşı savaşan Türkiye Cumhuriyetinin asil vatandaşları olarak, her türlü terör ve ekonomik zorluklara karşı mücadele azmimizi yitirmemeliyiz.
Sadece kendimiz için değil evlatlarımız, hatta torunlarımızın geleceği için çaba göstermeliyiz.
Şu an ülkemizde yaşanan ortam inanın Avrupa ülkelerinde bile olsa çoktan teslim bayrağı çekmişlerdi.
Gelgelim şanlı tarihinde “Ya İstiklal, ya ölüm!” mantığıyla ya bu zaferi kazanacağım ya da şehit olarak bu topraklarda kalacağım diyen atalarımızın nesli olarak mücadeleye devam etmeliyiz,
Bizler Türk milleti olarak birlik ve dayanışma içinde oldukça tüm dünya bir araya gelse bizi yıkamaz.
Yeter ki vatan, millet, bayrak düşmanlarına fırsat vermeyelim.
Yazımı Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un o güzel sözüyle tamamlamak istiyorum;
“Sahipsiz vatanın batması haktır, sen sahip çıkarsan bu vatan batmayacaktır.”