Bilgi çağının deri kuyusundayız aslına bakarsanız düşünmekten vazgeçip, hazır olan bilgileri değerlendirmeden, ölçmeden direkt olarak kabul ederek ilerliyoruz. Araştırmak fazla geliyor belki de..
Arama motorlarının bildiğiyle yetinmek, yapılan değerlendirmelere göre hareket etmek en kolayı oldu aslında. Yorulmaktan korkar olduk bilgi teknolojisinin deryasında hazırcı, ezberci ve tüketen hale geldik. Çocuklarımıza da alıştırdığımız bu değil mi? Arama motoru varken, çevirileri bile yaparken, hayatımızda böyle bir yetenek varken kullanmak sonuna kadar kullanmak elbette hakkımız fakat kullanırken alıştığımız kolaycılığı, unuttuğumuz araştırma ve kitap kurcalama alışkanlıklarımız ne olacak, bu doğrultuda yetiştirdiğimiz çocuklarımız, öğrencilerimiz ne olacak.İnternet; kaynak güvenilirliği sıkıntısı olan ve tekrara düşen bilgilere bizlere süsleyerek sunmaktadır. Güvenmekten bunu alışkanlık haline getirdiğimizi görmemekten ne zaman vazgeçeceğiz.. O yüzden medya okuryazarlığı diye dersler okutulmuyor mu? Doğru bilgiyi ayırt etmek için bu uçsuz bucaksız dünya da ince noktaları keşfedebilmek için okutuluyor ama bence hazıra alışan herkese, bilgi hususunda yapılan bu tekrarları fark edemeyen herkese bu derslerle ilgili bilgilendirmeler yapılmalı ve daha da bilinçli hale getirilmelidir bence.En basitinden hayatımızın tam odak noktasında olan sitelerde bir haber düştüğünde o haberin doğruluğunu, kaynağını teyit etmeden bu haberi kesin doğrudur diye kabul edip yola düşüyoruz. Bu hususta paylaşımlar yapıyor, insanlara konuşuyoruz, tartışıyoruz.. Bir süre sonra konu ne olursa olsun asıl haber ortaya çıkıyor, biz ise düştüğümüz hata ile baş başa kalıyoruz.
Dikkatli olma hususu şunun içinde geçerli aslında; internet bizi yönetir ve yönlendirir hale geldi. İstediği yere biz farkında olmadan bizi peşinden sürükler oldu. Doğrularımız, yanlışlarımız değişti. Artık daha da dikkatli olmalıyız, düşünmeden hap bilgiden vazgeçip, sorgulamak yoluna başvurmalıyız.
Her konuda olduğu gibi bu konuda da bilgi doğruluğu, doğru bilgiyi doğru seçebilme ve ayırt etme hususunda bilinçlenmeliyiz. Tek kaynaktan ulaşma alışkanlığından vazgeçip, kalıp bilgileri sorgular hale gelmeliyiz.
Bu bilgi yığılması çağında doğruyu cımbızla seçmeliyiz. Her köşeden bir bilgi aktarımı varken, sürekli sürekli yeni yazılar, kaynağının doğruluğu bilinmeyen bilgiler akıyorken bizler bu bilgi akışı içerisinde doğru bilgiyi tek kaynaktan değil, karşılaştırma ve ufak çabalar ile yapılacak birkaç araştırma ile seçmeliyiz.
Medya okuryazarlığı belki de gelecek nesiller için fırsat. Doğru bilgiyi bulmak için doğru eğitimle verilecek büyük bir fırsat. Onlar bu çağın çocukları teknolojinin içine doğmuşken, internet ile sonradan tanışanlarımız içinde bu bilinçlendirme hareketi yapılmalıdır.
Arama motorlarının bildiğiyle yetinmek, yapılan değerlendirmelere göre hareket etmek en kolayı oldu aslında. Yorulmaktan korkar olduk bilgi teknolojisinin deryasında hazırcı, ezberci ve tüketen hale geldik. Çocuklarımıza da alıştırdığımız bu değil mi? Arama motoru varken, çevirileri bile yaparken, hayatımızda böyle bir yetenek varken kullanmak sonuna kadar kullanmak elbette hakkımız fakat kullanırken alıştığımız kolaycılığı, unuttuğumuz araştırma ve kitap kurcalama alışkanlıklarımız ne olacak, bu doğrultuda yetiştirdiğimiz çocuklarımız, öğrencilerimiz ne olacak.İnternet; kaynak güvenilirliği sıkıntısı olan ve tekrara düşen bilgilere bizlere süsleyerek sunmaktadır. Güvenmekten bunu alışkanlık haline getirdiğimizi görmemekten ne zaman vazgeçeceğiz.. O yüzden medya okuryazarlığı diye dersler okutulmuyor mu? Doğru bilgiyi ayırt etmek için bu uçsuz bucaksız dünya da ince noktaları keşfedebilmek için okutuluyor ama bence hazıra alışan herkese, bilgi hususunda yapılan bu tekrarları fark edemeyen herkese bu derslerle ilgili bilgilendirmeler yapılmalı ve daha da bilinçli hale getirilmelidir bence.En basitinden hayatımızın tam odak noktasında olan sitelerde bir haber düştüğünde o haberin doğruluğunu, kaynağını teyit etmeden bu haberi kesin doğrudur diye kabul edip yola düşüyoruz. Bu hususta paylaşımlar yapıyor, insanlara konuşuyoruz, tartışıyoruz.. Bir süre sonra konu ne olursa olsun asıl haber ortaya çıkıyor, biz ise düştüğümüz hata ile baş başa kalıyoruz.
Dikkatli olma hususu şunun içinde geçerli aslında; internet bizi yönetir ve yönlendirir hale geldi. İstediği yere biz farkında olmadan bizi peşinden sürükler oldu. Doğrularımız, yanlışlarımız değişti. Artık daha da dikkatli olmalıyız, düşünmeden hap bilgiden vazgeçip, sorgulamak yoluna başvurmalıyız.
Her konuda olduğu gibi bu konuda da bilgi doğruluğu, doğru bilgiyi doğru seçebilme ve ayırt etme hususunda bilinçlenmeliyiz. Tek kaynaktan ulaşma alışkanlığından vazgeçip, kalıp bilgileri sorgular hale gelmeliyiz.
Bu bilgi yığılması çağında doğruyu cımbızla seçmeliyiz. Her köşeden bir bilgi aktarımı varken, sürekli sürekli yeni yazılar, kaynağının doğruluğu bilinmeyen bilgiler akıyorken bizler bu bilgi akışı içerisinde doğru bilgiyi tek kaynaktan değil, karşılaştırma ve ufak çabalar ile yapılacak birkaç araştırma ile seçmeliyiz.
Medya okuryazarlığı belki de gelecek nesiller için fırsat. Doğru bilgiyi bulmak için doğru eğitimle verilecek büyük bir fırsat. Onlar bu çağın çocukları teknolojinin içine doğmuşken, internet ile sonradan tanışanlarımız içinde bu bilinçlendirme hareketi yapılmalıdır.