Gelenek ve görenekler, bir toplumun geçmişten gelen ve nesilden nesle aktarılan öğelerdir. Şüphesiz ki çok güzel gelenek ve göreneklerimiz de vardır ve bunlar toplumsal dayanışmaya, birlik ve beraberliğimize olumlu yönde etki yapmaktadırlar. Doğum, evlenme, ölüm gibi sosyal hayatımızı düzenleyen kuralar vardır ve bunlara uymak zorundayız aksi halde toplumdan dışlanır, ayıplanır, manevi anlamda cezalandırılırız. Binlerce yıldan beri süregelen bu alışkanlıklar, millet olarak varlığımızı devam ettirdiğimiz sürece yaşatılacaktır.
Bu gelenek ve göreneklerimizin bir kısmı, Şamanizm’den İslamiyete girmiş, bir kısmı Cehaliye Devrinden kalmıştır, bir kısmı ise yirmi birinci yüzyıla yakışmamaktadır.
Beşik kertmesi, çok eski bir geleneğimizdir, dünyaya gelen iki bebeğin büyüdükleri zaman evlenmeleri için söz kesilir. Oysa bu bebeklerin büyüdükleri zaman ne ve nasıl bir insan olacakları bilinememektedir, gençlerin duygu, düşünce, yaşayış tarzları, öğrenim durumları gibi hususlar göz önünde bulundurulmamaktadır. Adeta gençler zoraki evlendirilmektedir.
Anadolu’da başlık parası, toprak bastı ve süt parası, ağır düğün masrafları yüzünden pek çok yoksul genç evlenememektedir. Berdel ise bir faciadır, genellikle yoksul olan bir erkek başlık gibi masraflar dolayısıyla kendi kız kardeşini, evleneceği kızın erkek kardeşine yani kayınbiraderine gelin olarak veriyor. Aileler karşılıklı olarak başlık v.s.b istemiyorlar. Gelin, değiş- tokuşu yapılıyor, gençlerin fikri hiç alınmadan evlilik yapılmaktadır. Eğer eşler arasında anlaşmazlık çıkar ve boşanırlarsa diğer çiftler de boşanmaya mecbur kalabiliyorlar.
Günümüzde halen Güney Doğu bölgemizde bazı şehirlerde uygulanmaktadır. Bazen yıllarca çocuğu olmayan bazı ailelerde ilk doğan erkek çocuğun saçı beş yaşına kadar kestirilmez ve kız çocuğu gibi saçı uzatılırdı. Bu çocuklara adaklı Çocuk derlerdi.
Bazı aileler tenasüh yani Reenkarnasyona( ruhun bir kişinin bedeninden başkasının bedenine) inanmaktadırlar, genellikle bazı Arap gruplarında yanlış gelenek olarak devam etmektedir.
Kırkı çıkmayan yeni doğum yapan annelerin bebekleri için Al Basması, gece eve siyah bir şey getirilmesi, her şeyin nazara bağlanması, köpek uluması, baykuş ötmesi gibi birçok batıl inançlarımız ve yanlış gelenek ve göreneklerimiz vardır ama toplum baskısından korktuğumuz için ses çıkaramıyoruz. Çocukken, ilk çocukları erkek olsun diye gelinlerin yatağında takla atmam için bana mendil ve para verirlerdi, kimin yatağında takla attıysam 20 sene çocukları olmadı, bu yüzden komşularımız bana uğursuz çocuk derlerdi.
Bu gelenek ve göreneklerimizin bir kısmı, Şamanizm’den İslamiyete girmiş, bir kısmı Cehaliye Devrinden kalmıştır, bir kısmı ise yirmi birinci yüzyıla yakışmamaktadır.
Beşik kertmesi, çok eski bir geleneğimizdir, dünyaya gelen iki bebeğin büyüdükleri zaman evlenmeleri için söz kesilir. Oysa bu bebeklerin büyüdükleri zaman ne ve nasıl bir insan olacakları bilinememektedir, gençlerin duygu, düşünce, yaşayış tarzları, öğrenim durumları gibi hususlar göz önünde bulundurulmamaktadır. Adeta gençler zoraki evlendirilmektedir.
Anadolu’da başlık parası, toprak bastı ve süt parası, ağır düğün masrafları yüzünden pek çok yoksul genç evlenememektedir. Berdel ise bir faciadır, genellikle yoksul olan bir erkek başlık gibi masraflar dolayısıyla kendi kız kardeşini, evleneceği kızın erkek kardeşine yani kayınbiraderine gelin olarak veriyor. Aileler karşılıklı olarak başlık v.s.b istemiyorlar. Gelin, değiş- tokuşu yapılıyor, gençlerin fikri hiç alınmadan evlilik yapılmaktadır. Eğer eşler arasında anlaşmazlık çıkar ve boşanırlarsa diğer çiftler de boşanmaya mecbur kalabiliyorlar.
Günümüzde halen Güney Doğu bölgemizde bazı şehirlerde uygulanmaktadır. Bazen yıllarca çocuğu olmayan bazı ailelerde ilk doğan erkek çocuğun saçı beş yaşına kadar kestirilmez ve kız çocuğu gibi saçı uzatılırdı. Bu çocuklara adaklı Çocuk derlerdi.
Bazı aileler tenasüh yani Reenkarnasyona( ruhun bir kişinin bedeninden başkasının bedenine) inanmaktadırlar, genellikle bazı Arap gruplarında yanlış gelenek olarak devam etmektedir.
Kırkı çıkmayan yeni doğum yapan annelerin bebekleri için Al Basması, gece eve siyah bir şey getirilmesi, her şeyin nazara bağlanması, köpek uluması, baykuş ötmesi gibi birçok batıl inançlarımız ve yanlış gelenek ve göreneklerimiz vardır ama toplum baskısından korktuğumuz için ses çıkaramıyoruz. Çocukken, ilk çocukları erkek olsun diye gelinlerin yatağında takla atmam için bana mendil ve para verirlerdi, kimin yatağında takla attıysam 20 sene çocukları olmadı, bu yüzden komşularımız bana uğursuz çocuk derlerdi.