Hatay;1936 yılında Yüce Atataürk engin tarih bilgisine dayanarak Hatay’ın savaş döneminde,Antakya-İskanederun ve havalisi deyip,sınırlarını çizdiği 5403 kilometrelik alanı kapsayan yerleşim yerine HATAY ismini vermiştir.
Büyük İskender’in vefatından sonra devletinin yönetimi ve toprakları, komutanlarından Antiokhos'un oğlu Selevkos’a kaldı. Selevkos (Nikator) kendi yönetiminde bir krallık kurarak devletine uygun bir başkent oluşturmak istedi. Seleucus kuracaüğı kent için Cebel Akrada “MONTBLACE” bulunan Tanrılar tanrısı gök tanrısı “Zeus’un” kendisine mucize bir yol göstereceğine inanıyor. Bunun için tanrı Zeus’a bir kurbanını keser ve sualini sorar. O vakit mabet üzerinde bir kartal görülür. Kartal kurban etinden bir parça koparır ve havalanır. Takıp edilen kartal ağzındaki et parçasını Selvcia Pierre (Samandağı) deniz kenarına düşürtür. Deni,z kenarına şehir yapılamayacağı için buraya şehir yerine bir Liman yaptır (Elmin limanı sene İ.Ö. 300 yılı 23 Nisan )
İkinci bir kurban keser ve sualini tekrar sorar. Bir başka kartal kurbandan bir parça koparıp havalanır ve Habib Naccar dağı eteğine konar.( İ.Ö.300 Yılı 22 Mayısında Antioch) Seleucus bunu Zeus’un bir işareti olduğuna inanır ve şehrin temelini kartalın konduğu yere “MÖ 300 yılında” şehrin temelini atar.
Kısa zaman içerisinde şehrin inşasını tamamlayan Selevkos, babasını onurlandırmak için Babasının adı olan ANTİOKHİA ismimi verdi ve kurduğu krallığın başkenti oldu. Kurulan kent aynı adla kurulan birçok şehirden ayırt edilebilmek için “Asi kenarındaki Antakya (Antiokhia)” veya “Defne yakınındaki Antakya (Antiokhia)” olarak tanımlanmıştır. 2400 yıllık bir kökeni olan Antakya ismi İller İdaresi Genel Müdürlüğü tarafından nufus cuzdanlarından çıkarıldı. Doğum yeri olarakta Hatay ismi konuldu.
Büyük İskender’in vefatından sonra devletinin yönetimi ve toprakları, komutanlarından Antiokhos'un oğlu Selevkos’a kaldı. Selevkos (Nikator) kendi yönetiminde bir krallık kurarak devletine uygun bir başkent oluşturmak istedi. Seleucus kuracaüğı kent için Cebel Akrada “MONTBLACE” bulunan Tanrılar tanrısı gök tanrısı “Zeus’un” kendisine mucize bir yol göstereceğine inanıyor. Bunun için tanrı Zeus’a bir kurbanını keser ve sualini sorar. O vakit mabet üzerinde bir kartal görülür. Kartal kurban etinden bir parça koparır ve havalanır. Takıp edilen kartal ağzındaki et parçasını Selvcia Pierre (Samandağı) deniz kenarına düşürtür. Deni,z kenarına şehir yapılamayacağı için buraya şehir yerine bir Liman yaptır (Elmin limanı sene İ.Ö. 300 yılı 23 Nisan )
İkinci bir kurban keser ve sualini tekrar sorar. Bir başka kartal kurbandan bir parça koparıp havalanır ve Habib Naccar dağı eteğine konar.( İ.Ö.300 Yılı 22 Mayısında Antioch) Seleucus bunu Zeus’un bir işareti olduğuna inanır ve şehrin temelini kartalın konduğu yere “MÖ 300 yılında” şehrin temelini atar.
Kısa zaman içerisinde şehrin inşasını tamamlayan Selevkos, babasını onurlandırmak için Babasının adı olan ANTİOKHİA ismimi verdi ve kurduğu krallığın başkenti oldu. Kurulan kent aynı adla kurulan birçok şehirden ayırt edilebilmek için “Asi kenarındaki Antakya (Antiokhia)” veya “Defne yakınındaki Antakya (Antiokhia)” olarak tanımlanmıştır. 2400 yıllık bir kökeni olan Antakya ismi İller İdaresi Genel Müdürlüğü tarafından nufus cuzdanlarından çıkarıldı. Doğum yeri olarakta Hatay ismi konuldu.