Türkiye kamu-sen hatay İl Başkanı Hayrettin Şahin yazılı yaptığı açıklamasında; Danıştay 8. Dairesi tarafından Andımızın okullarda yeniden okutulması ile ilgili kararını memnuniyetle karşıladıklarını belirten Başkan şahin, bu durumdan rahatsız olanlara tepki göstererek; “ülkemiz hukuk devletidir, kimse işine geldiği gibi yargı kararlarını yorumlayamaz. Yargının Andımız ile ilgili kararı ortadadır, yargı andımızın okutulması yönünde karar vermiştir. Bundan kim neden rahatsız olmaktadır? Bilmeyenler açıp Milli Eğitimin genel amaçlarını okuyabilir. Biz Türkiye Kamu-Sen olarak Andımızın yeniden okullarımızda okunmasını istiyoruz” dedi. Bu duruma itiraz edenlerin Anayasanın 66. Maddesine karşı geldiklerinin altını çizen ŞAHİN açıklamasına şu şekilde devam etti:
“Heyecan ve şevkle okunan Andımız derhal yeniden okullarımızda okutulmalıdır. Türk toplumu için “Andımız” kapsayıcı ve bütünleştirici bir metindir. Buna itiraz edenler anayasanın 66. Maddesine de mi itiraz ediyorlar? Yetkili sendika kamu görevlilerinin onlarca sorunu varken, sesini çıkarmıyor ama Andımız konusunda aslan kesiliyor. Tek kelimeyle yazıklar olsun! Siz kim oluyorsunuz da mahkemenin kararını tanımıyorsunuz?
Sayın Cumhurbaşkanı’nın Andımızın okunması yönündeki mahkeme kararının uygulanması noktasında bir tavır sergileyeceğine inanıyorum.”
ŞAHİN: EK ZAM MEMURLARIN CEBİNİ BİR NEBZE RAHATLATACAKTIR
Kamu çalışanlarının ve emeklilerin mali kaybının her geçen gün arttığına dikkat çeken Şahin , sabit ve dar gelirlinin elektrik, doğalgaz ve gıda maddelerine yüksek oranlarda zam gelmesinden en çok etkilenen kesim olduğunu kaydetti ve konuyla ilgili ek zam önerisinde bulundu;
Biz enflasyon farkının yanında büyüme ve refah payını da istiyoruz. Çarşı ve pazar rakamlarına bakınca enflasyon TÜİK rakamlarından çok daha fazla. 2019 yılı bütçe rakamlarına bakınca bu bütçe memurun bütçesi değildir diyoruz. Kamu çalışanlarını mağdur edecek, enflasyona ezdirecek bir bütçeye memurun bütçesi diyemeyiz. Emeklilerimiz, perişan, asgari ücretli zorda, bunlara da iyileştirmeler yapılmalı, piyasada canlandırılmalıdır.”
ŞAHİN: 3600 EK GÖSTERGENİN HAKKİNİYETLİ DÜZENLENMESİ İÇİN PEŞİNİ BIRAKMIYORUZ
Bütün çalışanları kapsayacak şekilde 3600 ek gösterge düzenlemesinin yapılması için çalışmaları yakın takibe aldıklarını söyleyen Genel Başkan, ”3600 ek gösterge konusunun peşini bırakmıyoruz. Hakkaniyetli bir şekilde ek gösterge rakamlarının yükseltilmesini talep ettik. Tüm çalışanları kapsamalı ve yardımcı hizmetler sınıfı da dahil edilmeli dedik. Biz yıllardır ek gösterge konusunda adaletsizlik olduğunu söylüyorduk. Şimdi bunu düzeltmenin zamanı geldi. Bir günde ortak mutabakatla bu konu hallolur. Adaletli bir şekilde rakamlar yeniden düzenlenir ve heyecanla beklenen düzenleme hayata geçirilebilir. Kamu görevlileri endişe duymasın Türkiye Kamu-Sen ek gösterge konusunda takiptedir” dedi.
ŞAHİN: LİYAKAT VE EHLİYET BİZİM KÜLTÜRÜMÜZÜN ÖZÜDÜR. MÜLAKAT İLE İŞE ALIMLARA BİR AN ÖNCE SON VERİLMELİDİR.
İşe alımlarda ve görevde yükselmelerde mülakat isteminin sakıncalarına değinen Şahin, “kul hakkının yenildiği bir uygulama yıllardır başımızda. Bu adaletli bir yaklaşım değildir, tarafımızca asla kabul edilemez” şeklinde açıklamada bulundu. “İşe alımlar ve görevde yükselmelerde son yıllarda Mülakat sistemi getirildi. Kim yapıyor bu mülakatı, komisyonlar. Mülakatla liyakatli, ehliyetli insanları seçiyoruz derseniz bu yanlış olur. Mülakat deyince torpil anlayışı hakim oluyor.. Bu adaletli bir sistem değil, kul hakkının yenildiği bir sistemdir. Binlerce insanın “Hakkım yendi” dediği bir sistemde neden hala ısrarcısınız? Bunu kabul etmek, anlamak mümkün değil. Yazılıda 90 puan alan insana mülakatta 10 puan vermek vicdani midir? Mülakat konusu her alanda bitirilmelidir. Bunun üzerinden sendikalı ayrımcılık yapılmaktadır. Liyakat ve ehliyete bizim kültürümüzde vardır. Devletin devamlılığı için bu hayatidir. Dinimizde, “emaneti ehline verin” diyor. Buna neden uyulmuyor? Hem sendikal ayrımcılığa hem de insanların haklarının gasp edilmesine göz yumulmamalıdır.” (Haber Merkezi)
“Heyecan ve şevkle okunan Andımız derhal yeniden okullarımızda okutulmalıdır. Türk toplumu için “Andımız” kapsayıcı ve bütünleştirici bir metindir. Buna itiraz edenler anayasanın 66. Maddesine de mi itiraz ediyorlar? Yetkili sendika kamu görevlilerinin onlarca sorunu varken, sesini çıkarmıyor ama Andımız konusunda aslan kesiliyor. Tek kelimeyle yazıklar olsun! Siz kim oluyorsunuz da mahkemenin kararını tanımıyorsunuz?
Sayın Cumhurbaşkanı’nın Andımızın okunması yönündeki mahkeme kararının uygulanması noktasında bir tavır sergileyeceğine inanıyorum.”
ŞAHİN: EK ZAM MEMURLARIN CEBİNİ BİR NEBZE RAHATLATACAKTIR
Kamu çalışanlarının ve emeklilerin mali kaybının her geçen gün arttığına dikkat çeken Şahin , sabit ve dar gelirlinin elektrik, doğalgaz ve gıda maddelerine yüksek oranlarda zam gelmesinden en çok etkilenen kesim olduğunu kaydetti ve konuyla ilgili ek zam önerisinde bulundu;
Biz enflasyon farkının yanında büyüme ve refah payını da istiyoruz. Çarşı ve pazar rakamlarına bakınca enflasyon TÜİK rakamlarından çok daha fazla. 2019 yılı bütçe rakamlarına bakınca bu bütçe memurun bütçesi değildir diyoruz. Kamu çalışanlarını mağdur edecek, enflasyona ezdirecek bir bütçeye memurun bütçesi diyemeyiz. Emeklilerimiz, perişan, asgari ücretli zorda, bunlara da iyileştirmeler yapılmalı, piyasada canlandırılmalıdır.”
ŞAHİN: 3600 EK GÖSTERGENİN HAKKİNİYETLİ DÜZENLENMESİ İÇİN PEŞİNİ BIRAKMIYORUZ
Bütün çalışanları kapsayacak şekilde 3600 ek gösterge düzenlemesinin yapılması için çalışmaları yakın takibe aldıklarını söyleyen Genel Başkan, ”3600 ek gösterge konusunun peşini bırakmıyoruz. Hakkaniyetli bir şekilde ek gösterge rakamlarının yükseltilmesini talep ettik. Tüm çalışanları kapsamalı ve yardımcı hizmetler sınıfı da dahil edilmeli dedik. Biz yıllardır ek gösterge konusunda adaletsizlik olduğunu söylüyorduk. Şimdi bunu düzeltmenin zamanı geldi. Bir günde ortak mutabakatla bu konu hallolur. Adaletli bir şekilde rakamlar yeniden düzenlenir ve heyecanla beklenen düzenleme hayata geçirilebilir. Kamu görevlileri endişe duymasın Türkiye Kamu-Sen ek gösterge konusunda takiptedir” dedi.
ŞAHİN: LİYAKAT VE EHLİYET BİZİM KÜLTÜRÜMÜZÜN ÖZÜDÜR. MÜLAKAT İLE İŞE ALIMLARA BİR AN ÖNCE SON VERİLMELİDİR.
İşe alımlarda ve görevde yükselmelerde mülakat isteminin sakıncalarına değinen Şahin, “kul hakkının yenildiği bir uygulama yıllardır başımızda. Bu adaletli bir yaklaşım değildir, tarafımızca asla kabul edilemez” şeklinde açıklamada bulundu. “İşe alımlar ve görevde yükselmelerde son yıllarda Mülakat sistemi getirildi. Kim yapıyor bu mülakatı, komisyonlar. Mülakatla liyakatli, ehliyetli insanları seçiyoruz derseniz bu yanlış olur. Mülakat deyince torpil anlayışı hakim oluyor.. Bu adaletli bir sistem değil, kul hakkının yenildiği bir sistemdir. Binlerce insanın “Hakkım yendi” dediği bir sistemde neden hala ısrarcısınız? Bunu kabul etmek, anlamak mümkün değil. Yazılıda 90 puan alan insana mülakatta 10 puan vermek vicdani midir? Mülakat konusu her alanda bitirilmelidir. Bunun üzerinden sendikalı ayrımcılık yapılmaktadır. Liyakat ve ehliyete bizim kültürümüzde vardır. Devletin devamlılığı için bu hayatidir. Dinimizde, “emaneti ehline verin” diyor. Buna neden uyulmuyor? Hem sendikal ayrımcılığa hem de insanların haklarının gasp edilmesine göz yumulmamalıdır.” (Haber Merkezi)