MHP Hatay Milletvekili Mehmet N. Ahrazoğlu, “Ülkede her geçen gün hızla artan ve bir türlü engellenemeyen sigara kaçakçılığı hakkında” TBMM Genel Kurulunda gündem dışı söz alarak konuyu Meclis gündemine getirmiştir.
Ahrazoğlu gündem dışı konuşmasında; 26 Haziranda hatırlanacak olan Dünya Uyuşturucu Kullanımı ve Kaçakçılığıyla Mücadele Günü münasebetiyle bu konuyu gündeme getirmek istediğini belirterek aşağıdaki ifadelerde bulunmuştur: “Kaçakçılık, ülkemizi ekonomik ve sosyal yönden olumsuz etkileyen, aynı zamanda terör ve suç örgütlerinin faaliyetlerini sürdürebilmek için finansal destek sağladığı, çok boyutlu, çok aktörlü ve değişken bir süreçtir. Kaçakçılık suçları, niteliği itibarıyla doğrudan sınır ihlali yapılmak suretiyle ya da gümrük işlemlerinde usulsüzlük veya aldatıcı işlemlerle gerçekleştirilmektedir. Kaçak sigaradan hem Türk ekonomisinin hem de devlete vergisini ödeyen esnafın zarar gördüğü bilinmektedir.”
Ülkemizin vergi gelirini, yasal piyasa rekabet koşullarının gelişimini olumsuz yönde etkileyen ve özellikle terörle ilgili organize suç örgütlerine finans kaynağı teşkil eden tütün mamulleri kaçakçılığının 2010 yılı sonunda yükselişe geçtiğini belirten Ahrazoğlu, “Bu eğilimin nedenleri arasında tütün mamullerinin kolay temin edilebilmesi, tütün mamulleri kaçakçılığına verilen cezaların uyuşturucu suçlarındaki gibi caydırıcı olmaması ve yüksek kâr getirisi gibi etkenlerin olduğu değerlendirilmektedir. Tütün mamulleri kaçakçılığının oluşturduğu tehdit ülkemiz için gün geçtikçe artmaktadır. Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Dairesi Başkanlığınca 2015 yılı içerisinde ele geçirilen kaçak sigaraların neden olduğu vergi kaybının yaklaşık 800 milyon TL'yi bulduğu tahmin edilmektedir. PKK, KCK terör örgütü tarafından ülkemizin doğu ve güneydoğu sınırları dışında, sözde gümrük noktaları oluşturulduğu ve buralardan geçiş yapan sigara kaçakçılarından "vergi" adı altında haraç alınarak büyük gelir sağlandığı tespitler arasındadır.” dedi.
Hatay Milletvekili Ahrazoğlu, Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele 2015 Yılı Raporu'na göre 2011 yılında yaklaşık 69,7 milyon paket kaçak sigara yakalanırken, 2015 yılında ele geçirilen miktarın bir önceki yıla göre yüzde 35'lik bir artışla 143 milyon pakete ulaşmasının işin boyutunu ve ciddiyetini göstermekle birlikte, son yıllarda yapılan zamların da etkisiyle sigara kaçakçılığının çok daha yüksek miktarlara ulaşılacağının tahmin edilmekte olduğunu belirterek; “Kaçak sigara ticareti önceki yıllarda özellikle Suriye, Irak ve İran sınırında yapılırken illerimizde de gerçekleştirilmeye başlanmıştır. Son yıllarda ülkemizin hemen hemen her ilinde gerçekleştiği gibi artık ilçelerde bile gerçekleştirilmektedir. İş öyle çığırından çıkmıştır ki başkentimiz Ankara'nın birçok bölgesinde bile bu ticaret yapılmaktadır. Örneğin, Ankara'da Ulus Yeni Hal civarında, Ulus Anafartalar Çarşısı önünde, resmî kurumların yakınında, kolluk güçlerinin gözleri önünde Büyükşehir Belediyesinden kiraladıkları büfelerde ve kiraladıkları dükkânlarda kartonları depolayarak bu ticaret yapılmaktadır.” açıklamasında bulunmuş ve terör örgütlerinin ve özellikle Pkk bölücü terör örgütünün finansman kaynağının kurutulması, terörle mücadelenin önemli bir parçası olan, üstelik kalitesiz üretim ve sağlıksız saklama şartları nedeniyle insan sağlığını da tehdit eden kanser ve diğer hastalıklara yol açan kaçak sigaranın, emniyet ve güvenlik tedbirleri ile caydırıcı ceza yaptırımları etkisiyle engellenmesi ve kontrol altına alınmasının gerekmekte olduğunu ifade etmiştir.
MHP Hatay Milletvekili Mehmet N. Ahrazoğlu; 2 Aralık 2015 tarihinde İçişleri Bakanlığı koordinesinde gerçekleştirilen "Sigara Kaçakçılığıyla Mücadele" konulu toplantıda kanunlarda düzenleme yapılmasına ihtiyaç duyulduğunun belirtilmesine rağmen, yaklaşık bir buçuk yıl geçtiği halde bu konuda yasal düzenlemenin hâlâ yapılamadığını belirterek; “Millî güvenliğe tehdit oluşturduğu tespit edilen Fetullahçı terör örgütüne aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olanların yargılanabildiği ortamda, bölücü PKK terör örgütünün finansman kaynağı olduğu istihbarat raporları tarafından da kabul edilen kaçak sigara satışını özellikle vurgulamak istiyorum, satışını yapanlar hakkında da yargılama yolu açılmalıdır.” açıklamasında bulunmuş ve bu kanunsuzluğun önüne başka türlü geçmenin mümkün olmayacağını belirterek konuşmasını tamamlamıştır.(Haber Merkezi)
Ahrazoğlu gündem dışı konuşmasında; 26 Haziranda hatırlanacak olan Dünya Uyuşturucu Kullanımı ve Kaçakçılığıyla Mücadele Günü münasebetiyle bu konuyu gündeme getirmek istediğini belirterek aşağıdaki ifadelerde bulunmuştur: “Kaçakçılık, ülkemizi ekonomik ve sosyal yönden olumsuz etkileyen, aynı zamanda terör ve suç örgütlerinin faaliyetlerini sürdürebilmek için finansal destek sağladığı, çok boyutlu, çok aktörlü ve değişken bir süreçtir. Kaçakçılık suçları, niteliği itibarıyla doğrudan sınır ihlali yapılmak suretiyle ya da gümrük işlemlerinde usulsüzlük veya aldatıcı işlemlerle gerçekleştirilmektedir. Kaçak sigaradan hem Türk ekonomisinin hem de devlete vergisini ödeyen esnafın zarar gördüğü bilinmektedir.”
Ülkemizin vergi gelirini, yasal piyasa rekabet koşullarının gelişimini olumsuz yönde etkileyen ve özellikle terörle ilgili organize suç örgütlerine finans kaynağı teşkil eden tütün mamulleri kaçakçılığının 2010 yılı sonunda yükselişe geçtiğini belirten Ahrazoğlu, “Bu eğilimin nedenleri arasında tütün mamullerinin kolay temin edilebilmesi, tütün mamulleri kaçakçılığına verilen cezaların uyuşturucu suçlarındaki gibi caydırıcı olmaması ve yüksek kâr getirisi gibi etkenlerin olduğu değerlendirilmektedir. Tütün mamulleri kaçakçılığının oluşturduğu tehdit ülkemiz için gün geçtikçe artmaktadır. Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Dairesi Başkanlığınca 2015 yılı içerisinde ele geçirilen kaçak sigaraların neden olduğu vergi kaybının yaklaşık 800 milyon TL'yi bulduğu tahmin edilmektedir. PKK, KCK terör örgütü tarafından ülkemizin doğu ve güneydoğu sınırları dışında, sözde gümrük noktaları oluşturulduğu ve buralardan geçiş yapan sigara kaçakçılarından "vergi" adı altında haraç alınarak büyük gelir sağlandığı tespitler arasındadır.” dedi.
Hatay Milletvekili Ahrazoğlu, Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele 2015 Yılı Raporu'na göre 2011 yılında yaklaşık 69,7 milyon paket kaçak sigara yakalanırken, 2015 yılında ele geçirilen miktarın bir önceki yıla göre yüzde 35'lik bir artışla 143 milyon pakete ulaşmasının işin boyutunu ve ciddiyetini göstermekle birlikte, son yıllarda yapılan zamların da etkisiyle sigara kaçakçılığının çok daha yüksek miktarlara ulaşılacağının tahmin edilmekte olduğunu belirterek; “Kaçak sigara ticareti önceki yıllarda özellikle Suriye, Irak ve İran sınırında yapılırken illerimizde de gerçekleştirilmeye başlanmıştır. Son yıllarda ülkemizin hemen hemen her ilinde gerçekleştiği gibi artık ilçelerde bile gerçekleştirilmektedir. İş öyle çığırından çıkmıştır ki başkentimiz Ankara'nın birçok bölgesinde bile bu ticaret yapılmaktadır. Örneğin, Ankara'da Ulus Yeni Hal civarında, Ulus Anafartalar Çarşısı önünde, resmî kurumların yakınında, kolluk güçlerinin gözleri önünde Büyükşehir Belediyesinden kiraladıkları büfelerde ve kiraladıkları dükkânlarda kartonları depolayarak bu ticaret yapılmaktadır.” açıklamasında bulunmuş ve terör örgütlerinin ve özellikle Pkk bölücü terör örgütünün finansman kaynağının kurutulması, terörle mücadelenin önemli bir parçası olan, üstelik kalitesiz üretim ve sağlıksız saklama şartları nedeniyle insan sağlığını da tehdit eden kanser ve diğer hastalıklara yol açan kaçak sigaranın, emniyet ve güvenlik tedbirleri ile caydırıcı ceza yaptırımları etkisiyle engellenmesi ve kontrol altına alınmasının gerekmekte olduğunu ifade etmiştir.
MHP Hatay Milletvekili Mehmet N. Ahrazoğlu; 2 Aralık 2015 tarihinde İçişleri Bakanlığı koordinesinde gerçekleştirilen "Sigara Kaçakçılığıyla Mücadele" konulu toplantıda kanunlarda düzenleme yapılmasına ihtiyaç duyulduğunun belirtilmesine rağmen, yaklaşık bir buçuk yıl geçtiği halde bu konuda yasal düzenlemenin hâlâ yapılamadığını belirterek; “Millî güvenliğe tehdit oluşturduğu tespit edilen Fetullahçı terör örgütüne aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olanların yargılanabildiği ortamda, bölücü PKK terör örgütünün finansman kaynağı olduğu istihbarat raporları tarafından da kabul edilen kaçak sigara satışını özellikle vurgulamak istiyorum, satışını yapanlar hakkında da yargılama yolu açılmalıdır.” açıklamasında bulunmuş ve bu kanunsuzluğun önüne başka türlü geçmenin mümkün olmayacağını belirterek konuşmasını tamamlamıştır.(Haber Merkezi)