Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Antakya Şube Başkanı Doç. Dr. Kezban Kuran, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün aramızdan ayrılışının 85. yıldönümü dolayısıyla mesaj yayınladı.
Kezban Kuran açıklamasında, şu sözlere yer verdi: “Mustafa Kemal, "devrimlerin hedefini kavramış olanlar daima onu muhafazaya muktedir olanlardır" diyor. Aydınlanmacı Voltaire" kahramanlar ancak tehlikeler içinden geçerek, tehlikeleri göze alarak kahraman olabilirler" demektedir. İşte Mustafa Kemal cumhuriyete giden yolda ve cumhuriyeti kurduktan sonrada toplumun mutluluğu ve huzuru için daima tehlikeleri göze almış ve her alanda kahraman olabilmiş bir liderdir.
Onun için sürekli büyümekte, onun için ona sevgisini, minnetini ve şükranını sunmak amacıyla yüz binlerce insan Anıtkabir’e Atasını ziyarete gitmektedir. O büyük insan modern bir toplum idealine, felsefesine ve ülkesi için, halkı için her türlü düşmanla savaşma gücüne ve azmine sahipti. Üretmeden tüketen, özünden ve geleneklerinden koparılmış, beğenisi ve kültürü yozlaşmış, kaderci, umursamaz amorf bir toplum sadece yurdunu, topraklarını değil tüm insanı değerlerini büyük ölçüde kaybeder.
Bu tür toplumlar sadece bilim, kültür, sanat, teknoloji ve estetik yoksunu olmakla kalmayıp, aynı zamanda adalet duygusu törpülenmiş, anayasa kurgularına, yargısız infazlara kayıtsız toplumlar haline gelebiliyor. Onun ölümüyle maalesef giderek böyle bir toplum olmaya başladık. Öyle ki, hukuk yok edilirken hukuk fakültelerinden ses çıkmıyor. Gülünç enflasyon hesaplarıyla toplum uyutulmaya çalışılırken iktisat fakülteleri tepki vermiyor. Mühendisliği hiçe sayan projeler gündeme sokulurken mühendislik fakülteleri sessiz kalıyor. Kadın ve çocuk cinayetleri, tecavüzler, çocuk gelinler hızlı artarken, laik ve bilimsel eğitim yerine dine dayalı eğitim yapılırken üniversiteler susuyor. Halkın din ile, rüşvetle, kayırma ve ötekileştirme ile uyutulduğunu biliyor ve görüyoruz. Oysa o büyük lider Mustafa Kemal Atatürk Türkiye'yi saygın bir devlet yapmak için ne çok badireler atlattı. Dünyada Mustafa Kemal gibi halkının gönlünde taht kuran bir deha yetiştirmiş başka bir ülke yoktur. Her geçen gün seninle ve eserlerinle daha çok gurur duyuyor ve seni daha çok arıyoruz. ‘Kurtarıcı beklemeyin, kurtarıcı kendiniz olun’ diyen o mavi gözlerinizdeki sitemi görür gibiyiz. Başkomutanımız, cumhurbaşkanımız, öğretmenimiz, önderimiz senin aziz hatıran önünde saygı ile eğilmenin yeterli olmadığını biliyoruz. Senin aydınlık yolunda ülkesine, cumhuriyetine Atasına ve eserlerine sahip çıkan ve onları daha ileriye taşıyacak Türk gençleri yetiştirmenin en önemli görevimiz olduğunun farkındayız ve sana söz bu görevi yapmaktan bizlere hiçbir güç engel olamayacaktır. Ruhun şad olsun. Seni şükran ve minnetle anıyoruz.” Dedi.
(Haber: Metin Dingil)
ABDULVAHİT GÜRASLAN