Çoğumuz hayatta pek çok şeyin eşit dağıtılmadığını insanların eşit olmadığını, aldatıldığımızı yani adaletin eksik olduğunu düşünürüz.
Çünkü adalet denilince bizim aklımıza sadece eşitlik gelir bir de iki kollu terazi. Oysa çok kollu olmalıdır adalet, çok fazla kollu. Bizler basite indirgedikçe iki kollu terazi kadar basite iner adalet. Evet o kadar mümkündür eğer medet umarsak sadece iki kolu olan bir teraziden.
Adaleti belki hiç bulamamızın sebebi yahut sürekli ondan şikayet etmemizin nedeni onu mahkemelerde terk ettiğimizdendir. Belki ona hayatımızda yer verebilseydik yani onu içimize alabilseydik bu kadar uzaklaşmazdı bizden. Kişi adaletten bahsedebilmek için önce kendinden emin olmalıdır. İnsan belki herkesi her şeyi eşit sevemez, her şeye gönlü ısınamaz belki fakat her şeye karşı adaletini korumalıdır en basitinden insan bahçesindeki iki çiçek örneğine bile eşit davranmalıdır. Birine çok verdiği mahsulü onu adaletsiz yapacaktır. Eksik kalan önce çürüyecek sonra ise çevresine zarar verecektir. Yani eksiklik en baştadır.
Her şeyi düzeltmeye kendimizden başlamalıyız diyoruz hep, adaleti düzeltmeye de kendimizden başlamalıyız. Nerede kimi kayırıyoruz nerede kimi çiğniyoruz.. Belki bir liste çıkarsak en suçlu kendimiz çıkacağız belki en adaletsiz. Fakat dünya mükafatlandırılmak için geldiğimiz bir yer olmadığından kendimiz ve çevremiz de tastamam olsa adaletin dosdoğru olacağını söyleyemeyiz. Çünkü bir kez her insan aynı iradeye sahip olmadığından yine ve yine patlat verecektir bir yerden hayat. Yapmamız gereken kendimizi doğru kılıp yaratıcının iki kollu değil de çok fonksiyonlu terazisine bırakmalıyız kimi şeyleri.
Adalet ne kadar doğru yapılmaya çalışsa da dünyanın kuralı gereği bu durumdan memnun olmayacak insanlar çıkacaktır. Sorumlu olduğumuz kadarını yerine getirmek ve gerisini yaratıcıya bırakmak en akıllıca olanı olacaktır.
Çünkü adalet denilince bizim aklımıza sadece eşitlik gelir bir de iki kollu terazi. Oysa çok kollu olmalıdır adalet, çok fazla kollu. Bizler basite indirgedikçe iki kollu terazi kadar basite iner adalet. Evet o kadar mümkündür eğer medet umarsak sadece iki kolu olan bir teraziden.
Adaleti belki hiç bulamamızın sebebi yahut sürekli ondan şikayet etmemizin nedeni onu mahkemelerde terk ettiğimizdendir. Belki ona hayatımızda yer verebilseydik yani onu içimize alabilseydik bu kadar uzaklaşmazdı bizden. Kişi adaletten bahsedebilmek için önce kendinden emin olmalıdır. İnsan belki herkesi her şeyi eşit sevemez, her şeye gönlü ısınamaz belki fakat her şeye karşı adaletini korumalıdır en basitinden insan bahçesindeki iki çiçek örneğine bile eşit davranmalıdır. Birine çok verdiği mahsulü onu adaletsiz yapacaktır. Eksik kalan önce çürüyecek sonra ise çevresine zarar verecektir. Yani eksiklik en baştadır.
Her şeyi düzeltmeye kendimizden başlamalıyız diyoruz hep, adaleti düzeltmeye de kendimizden başlamalıyız. Nerede kimi kayırıyoruz nerede kimi çiğniyoruz.. Belki bir liste çıkarsak en suçlu kendimiz çıkacağız belki en adaletsiz. Fakat dünya mükafatlandırılmak için geldiğimiz bir yer olmadığından kendimiz ve çevremiz de tastamam olsa adaletin dosdoğru olacağını söyleyemeyiz. Çünkü bir kez her insan aynı iradeye sahip olmadığından yine ve yine patlat verecektir bir yerden hayat. Yapmamız gereken kendimizi doğru kılıp yaratıcının iki kollu değil de çok fonksiyonlu terazisine bırakmalıyız kimi şeyleri.
Adalet ne kadar doğru yapılmaya çalışsa da dünyanın kuralı gereği bu durumdan memnun olmayacak insanlar çıkacaktır. Sorumlu olduğumuz kadarını yerine getirmek ve gerisini yaratıcıya bırakmak en akıllıca olanı olacaktır.