İnsan imtihan olmadığı her şey hakkında çok rahat konuşabilmekte ve yorum yapabilmektedir. Bu insanın yaratılışındaki bencilliğindendir. O yüzdendir ki sınanmadığımız acılar üzerine konuşmanın her vakit daha kolay olduğu. Açlık da bu imtihanlar içinde yerini hallice almış bir duygudur.
Çok şey söylenebilir bunun üzerine fakat önce yaşamış olmak gerekir. Yani ' kişinin tuzunun kuru olması ' meselesi oldukça yaralayıcıdır. Ciddi manada bu duyguyu tatmamış birinin de bunun üzerine konuşması fevkalade çirkin ve itici olacaktır. Bir yemek var iken yemeyerek aç kalmak vardır bir de hiç bir şey olmaz iken yani yoksul iken. Kısacası mesele keyfi açlık değildir. Açlık duygusundan söz ederken belki de insanların aklına hemen Afrika gelir çünkü hakikaten açlık denilince sanırım akla ilk orası gelmelidir de. Eti kemiğine yapışmış koyu tenli yarı çıplak vaziyette binlerce çocuk.. İşte gerçekten orada açlıktan bahsedebiliriz. İşte gerçekten orada sınavdan bahsedebiliriz. İnsanın hayatında ekmek parası derdi yüzünden gelişememesi ve bunun her şeye engel olması kadar rezil ve aşağı durum yoktur. O açlık duygusu insanı başka hiçbir şeyi düşünmeye itmez sürekli bağıran bir mideyi doldurmak zorundasınız ve dahası sefilsinizdir. Eğitim, gelişmek, hayat , huzur ve benzeri gibi şeyler akla hiç gelmez çünkü her şeyin üzerini döverek örten bir açlık duygusu vardır. Yani güçsüzlük , yani yılmışlık. Biraz düşünelim kabul edecek mi o kara yağız çocuklar kabul edecek mi ceplerimizdeki adaletsizliği.
İhtiyaç halinde değil her haliyle düşünmeliyiz açlık duygusuyla savaş veren insanları. Bu hepimizin sorumluğudur. Hepimizin omzuna yüktür. Belki sadece biraz daha düşünmeliyiz belki sadece biraz daha ' onlar ' olabilmeliyiz.
Çok şey söylenebilir bunun üzerine fakat önce yaşamış olmak gerekir. Yani ' kişinin tuzunun kuru olması ' meselesi oldukça yaralayıcıdır. Ciddi manada bu duyguyu tatmamış birinin de bunun üzerine konuşması fevkalade çirkin ve itici olacaktır. Bir yemek var iken yemeyerek aç kalmak vardır bir de hiç bir şey olmaz iken yani yoksul iken. Kısacası mesele keyfi açlık değildir. Açlık duygusundan söz ederken belki de insanların aklına hemen Afrika gelir çünkü hakikaten açlık denilince sanırım akla ilk orası gelmelidir de. Eti kemiğine yapışmış koyu tenli yarı çıplak vaziyette binlerce çocuk.. İşte gerçekten orada açlıktan bahsedebiliriz. İşte gerçekten orada sınavdan bahsedebiliriz. İnsanın hayatında ekmek parası derdi yüzünden gelişememesi ve bunun her şeye engel olması kadar rezil ve aşağı durum yoktur. O açlık duygusu insanı başka hiçbir şeyi düşünmeye itmez sürekli bağıran bir mideyi doldurmak zorundasınız ve dahası sefilsinizdir. Eğitim, gelişmek, hayat , huzur ve benzeri gibi şeyler akla hiç gelmez çünkü her şeyin üzerini döverek örten bir açlık duygusu vardır. Yani güçsüzlük , yani yılmışlık. Biraz düşünelim kabul edecek mi o kara yağız çocuklar kabul edecek mi ceplerimizdeki adaletsizliği.
İhtiyaç halinde değil her haliyle düşünmeliyiz açlık duygusuyla savaş veren insanları. Bu hepimizin sorumluğudur. Hepimizin omzuna yüktür. Belki sadece biraz daha düşünmeliyiz belki sadece biraz daha ' onlar ' olabilmeliyiz.